Türkiye gündemi çok hızlı değişen bir ülke. Geçen hafta Atatürkçülük, bu hafta Merkez Bankası ve dolar kuru derken aslında önemli olan bir çok konuyu geçiştiriyoruz. Gelişmelerin hızına yetişemeyip çoğunu arka planda unutuyoruz. Unuttuğumuz en önemli konulardan biri ise internet. Wikipedia adlı bir açık ansiklopedi vardı internette hatırlar mısınız? Nisan ayından beri internetin en büyük bilgi kaynaklarından biri Türkiye’de yasaklı. Gerekçesi ise bizi terör örgütünü destekleyen bir ülke gibi gösteren makalelere sahip olması.
İnternet, artık hayatımıza tamamen dahil olmuş durumda. Telefonlar, bilgisayarlar ve hatta buzdolapları bile bir şekilde bize internetle alakalı bir özellik sunma derdinde. Artık televizyon izlemiyoruz , internetten ne zaman istersek o zaman tüketiyoruz medyayı. Kısa mesaj atmıyoruz, mesajlaşma uygulaması kullanıyoruz. Her an her yerde bilgiye ve iletişime ulaşabiliyoruz. Tüm bunlar göz önüne alındığında internetin de aslında artık bir temel hak olduğu ve bir ek hizmetten çok altyapı gibi görülmesi gerektiği aşikâr. Fakat pek çok konuda olduğu gibi ülkemiz ne yazık ki internet özgürlüğü alanında da iyi bir noktada değil. Freedom House’un “2016 Dünya İnternet Özgürlüğü” raporunda en kötü puan olan 100’e bir adım daha yaklaşarak 61 puana ulaştık. Wikipedia örneğinden devam edersek, yasaklanmanın sebebi Türkiye’nin terör örgütlerine destek verdiğini iddia eden makaleler. Ulaştığımız çözüm ise siteyi Türkiye topraklarında yasaklamak. Sizce de bu durum biraz anlamsız değil mi? Zaten bu ülkenin bir vatandaşı olarak iyi kötü dış politikadan ve devletin terör örgütlerine karşı olan tutumundan haberdarız. Wikipedia sitesinde Türkiye’nin böyle gösterilmesi herhangi bir şekilde içerideki kamuoyunu etkileyecek bir konumda değil çünkü zaten bu ülkede yaşıyoruz. Buradaki asıl nokta yurt dışında Türkiye hakkında bilgi almak isteyen insanların yanlış bir bilgi ve izlenime ulaşmaması. Tamam da makale Türkiye hariç her yerden ulaşılabilir bir şekilde yayınlanmaya devam ediyor. Bütün dünya kamuoyuna servis edilmiş durumda. Kısacası yasaklar bu bilginin yayınlamasına engel olabiliyor mu? Tabi ki hayır! Vatandaşın boş yere bilgiye ulaşmasını engelliyor muyuz? Evet!
Siyasetin açıklamalarına baktığımızda her parti beyannamesinde Türkiye’yi bilgi toplumu yapma iddiasında bulunuyorlar. Büyüyen e-ticaretle övünüp, ülkemizin yabancı ve yerli girişimler için aslında ne kadar avantajlı olduğundan bahsediyorlar. Fakat bir tarafta internet özgürlüğü durumunda felaket bir noktadayız. Bütün dünya dijital çağın öncüsü olmaya çalışırken, ülkemizde hükümet ne zaman bir konunun yayılmasından rahatsız olsa internet yavaşlatılıyor ve siteler yasaklanıyor. Ama Türkiye’nin mobil internet pazarının nasılda hızla büyüdüğünden bahsediyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı bir konuşmasında Türkiye’de beyin göçünün ciddi bir problem olduğunu ve bu insanları geri kazanarak beyin göçünü tersine çevirmemiz gerektiğinden bahsetmişti. Fakat baktığımız zaman beyin göçünün en büyük üç sebebinden birisi özgürlük ve insan hakları. Bilgiye ulaşılamaması. Düşüncelerin özgürce iletilememesi ve yasakçı bir zihniyet. Bizimde olduğumuz jenerasyonla beraber tamamen internet ve bilgiye entegre bir gençlik yetişiyor. Devlette bizim hak gördüğümüz, hayatımızın bir parçası olan internet ve bilgiye ulaşım özgürlüğümüzü kısıtlayıp daha sonra neden yurt dışına göç ettiğimizi sorguluyor. İşin acı tarafı beyin göçü devam ettikçe, düşünce ve entelektüel birikim ortaya koyan insanların sayısı azaldıkça hızla ileriye koşan dünyanın yanında çakılı bir kazık olarak bekleyeceğiz. Özgürlük olmadan hür düşünce olmadan gelişme olamaz.