Bir tek bizim ülkemiz için değil, tüm Dünya için geçerli bir kural var: Eğer kadınsanız bir şeyler sizin için daha zor-kendimden biliyorum, tecrübe ile sabit. Hele ki; erkeğin egemen olduğu kabul edilen spor alanında daha da zor. Ancak her alanda olduğu gibi sporda da güçlü kadınlar bu negatif ayrımcılığı, pozitif ayrımcılığa çevirebilmişler. Bazıları, alanlarında ilk kadın sporcu olmuş bazıları ise ülkemize ilk madalyayı kazandıran kadın unvanını almış bazıları da işin yönetme kısmında yer alıp maçları yönetmiş. Ben inanıyorum ki; bu durum büyüyerek devam edecek çünkü Bille Jean King’de dediği gibi bu daha “tamamlanmamış bir devrimdir“.
Gelin hadi, spor alanında ba(ğ)zı devrimleri başlatan kadın sporcularımız kimlermiş birlikte göz atalım:
Özlem Serinel
Serinel, erkekler basketbol 1.liginde düdük çalan ilk kadın hakem. 1976 yılında Adana’da doğan ve 1995 yılında hakemliğe başlayan Özlem Serinel, Çukurova Üniversitesi Beden Eğitimi Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. 28.12.2001 tarihinde oynanan Efes Pilsen-Büyük Kolej maçının ilk düdüğünü çalan Özlem Serinel, o zamana kadar ki 35 yıllık Türkiye Erkekler Birinci Basketbol Ligi’nde maç yöneten ilk kadın hakem oldu. Evet, bunu başaran ilk kadın oldu ancak üzerindeki baskıyı maçtan sonra söylediği “Kötü maç çıkarsaydım, hem benim hakemliğim bitecekti, hem de kadınlara olan güven sarsılacaktı.” sözleri ile tahmin edebiliriz. Ancak kendisi buna izin vermedi, hem bir ilk oldu hem de arkasından gelecek nesiller için önemli bir örnek olarak online ansiklopedi sayfalarında yerini aldı.
Lale Orta
Lale Orta deyim yerindeyse ilklerin kadını diyebiliriz. Kendisi “Dünyada ve Türkiye’de Futbol Organizasyonları üzerine Analitik Bir Yaklaşım” tezi ile futbol konusunda doktora tezi yazan ilk kadın futbol doktoru; Futbol Federasyonunun açmış olduğu kurslarla Türkiye’nin profesyonel liglerinde (1., 2., 3. liglerinde) antrenörlük ve teknik direktörlük yapabilecek diplomaya sahip ilk kadın futbol antrenörü; Türkiye Futbol Federasyonu’nun Merkez Hakem Kurulu ilk kadın Üyesi, Kadın Süper Lig ve UEFA ilk Gözlemci olmuştur.Ayrıca, bize Lale Orta’yı duyuran en önemli ‘ilk’i ise Profesyonel Birinci Lig seviyesinde Avrupa’da hakem olarak görev yapan ilk kadındır. 1995 yılında, FIFA tarafından seçilen 27 ülkeden 54 kadın hakem arasına girerek “Dünyanın ilk FIFA kokartlı hakemleri” arasında yer almıştır. Türkiye’nin ilk FIFA kokartlı kadın hakemi olarak 11 yıl Uluslararası hakemlik yapmış ve 150 uluslararası maç yönetmiştir. 2003 yılında, UEFA tarafından Avrupa Kıtasının 17 en iyi hakemi arasına seçilerek “First Class” listesine alınmıştır. 21 Mayıs 2005 tarihinde Potsdam (Almanya) – Djurgarden/Alvsjö (İsveç) arasında oynanan UEFA Kupası Kadınlar Final Maçını yönetmiştir. Tabii bir de kariyerine futbol spikerliğini eklemeyi unutmamış ve Türkiye liglerinde maç anlatan ilk kadın futbol spikeri olmuştur.
Melahat Aksel
Kendisi her ne kadar artık aramızda olmasa da bincilik alanında gerçekleştirdiği devrim ile bugün, bu yazıya konu olacak türden. 1908 yılında doğan Melahat Aksel, 9 yaşında at binmeye başladı. Türkiye’nin lisanslı ilk kadın binicisi ve aynı zamanda ilk milli sporcudur. Birçok uluslararası yarışmalara katılıp, 60 yaşına kadar ata bindiği için Türkiye’nin en yaşlı sporcusu unvanını da almıştır. Bir süre tenis alanında da kendini gösteren Melahat Aksel, 1985 yılında hayata gözlerini yumdu ve bayrağı genç nesillere emanet etti.
Samiye Cahid Morkaya
Burcu Çetinkaya, Çiçek Güney gibi isimler ralli deyince aklımıza ilk gelenlerden ama Samiye Morkaya otomobil yarışlarında yarışan ilk kadın hem de öyle 2000’li yıllar içinde değil, fotoğrafların siyah beyaz olduğu dönemden. 1899 yılında İstanbul Silivrikapı’da dünyaya gelen Samiye Hanım 1930’dan itibaren yarışların tek kadın sürücüsüydü ve sonraki yıllarda kadınların da bu yarışlara katılmasına öncülük etti. 1932’de yapılan İstinye Köprüsü ile Zincirlikuyu arasındaki 9,5 kilometrelik parkurdaki yarışı birincilikle bitirdi. Ancak dönemin zihniyeti, kadını sadece evde gördüğü için bırakın birinci olmasını pistte olmasını dahi kabullenemeyen bir zihniyetti. Yarışçılar arasında bulunan ve ikinci seçilen Paşazade Vehbi Bey sonuca itiraz etti ve birinci ilan edilen yarışmacının kadın(!) olmasını gerekçe olarak gösterdi. İş mahkemeye kadar gitti ve Sultanahmet Sulh Hukuk Mahkemesi ‘Bir kadın da otomobil yarışlarına katılabilir’ kararını verince Samiye Cahid Hanım’ın birinciliği onaylandı. Ertesi yıl yapılan yarışta da birinci olan Samiye Cahid Hanım, 1934 yarışlarında aynı parkurda kaza yaptı ve ağır yaralandı. Kullandığı Ford marka otomobil devrilince sol kolu parçalandı. Ancak parmakları bir daha hiç hareket etmeyecekti. Geçirdiği kaza onun araba sevdasını etkilememişti ve son anına kadar direksiyonu bırakmayan Samiye Morkaya 1972 Haziranı’nda 73 yaşında öldüğünde, hala Nash marka otomobilini kullanıyordu.
Gizem Girişmen
Kadınların, ‘güç alması gerektiğinde hikâyesini okunması gereken Türk sporcular‘ diye bir liste yaparsak Gizem Girişmen birinciliğe oynayabilir. Türkiye’de Paralimpik oyunlar tarihinde altın madalya kazanan ilk kadın sporcu, 2009 yılında Dünya Şampiyonu oldu. Sanya Richards, Shelly-Ann Fraser,Lindsey Vonn, Federica Pellegrini, Serena Williams gibi isimlerin olduğu Laureus Dünya Spor Ödülleri’ne aday gösterilen ilk Türk sporcuydu. 25 Kasım 1981’de Ankara’da doğan Gizem Girişmen 11 yaşında bir trafik kazası geçirdi ve kaza sonrası T5 seviyesinde omurilik felci oldu. Eylül 2004’te okçuluğa başladı ve ilk günden okçuluğa büyük bir sevgi bağlandı. 2005 yılında Bedensel Engelliler Okçuluk Milli Takımına girdi ve İtalya’da düzenlenen 5. Dünya Bedensel Engelliler Okçuluk Şampiyonasında ilk kez Türkiye’yi temsil etti. Şu anda da Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda danışman olarak görev yapan Gizem, güçlü kadınlar listesinin başında.
Semra Yetiş
Semra Yetiş, Çek Cumhuriyeti’nde gerçekleşen kadınlar bisiklet şampiyonasının 2 etabını ikincilikle bitirmesi sonucu aldığı puanlarla 2009 Yol Bisikleti Dünya Şampiyonası’nda yarışmaya hak kazanan “ilk Türk kadın bisikletçi”. 1 Ekim 1987 yılında Çankırı’da doğan ve 11 yaşında spora voleybolla başlayan Semra Yetiş, Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu Antrenörlük Bölümü’nü bitirdi. 11 yıl süreyle Vakıfbank, SSK, Ankaragücü ve ODTÜ Spor Kulüplerinde voleybol oynadıktan sonra bisiklet sporuna başladı. 2006 yılında dağ bisikletinde Türkiye Cross Country ikinciliği ve dağ maratonu şampiyonluğunu elde etti. 2007-2008 sezonunda da başarıları devam eden Yetiş, 2008 yılını yine dağ bisikletinin en başarılı sporcusu olarak tamamladı. Akdeniz Oyunları’nda tek kadın sporcu olarak Türkiye’yi temsil eden Yetiş, yarışı 10. sırada tamamlasa da spor alanında ilke imza atan kadınlar arasında.
Hülya Şenyurt
Hülya Şenyurt, olimpiyatlarda madalya elde eden ilk kadın Türk sporcumuz. Bu başarısını Barselona’da 1992’de düzenlenen olimpiyat oyunlarında judoda kazandığı bronz madalya ile elde etti ve tarihe “Olimpiyatlarda ilk madalya kazanan kadın sporcumuz” olarak Türk spor tarihine geçti. Ayrıca Türk spor tarihin “olimpiyat madalyalı en geç sporcu” kategorisinde de ismi en başta bulunuyor. Ordu’da dünyaya gelen Şenyurt, 1991’de Avrupa Gençler Şampiyonu oldu. 1992 yılında Barcelona’da gerçekleştirilen Yaz Olimpiyat Oyunları’nda 48 kiloda bronz madalya kazanan Şenyurt, bu başarısıyla tarihe geçti. Daha sonra istediği başarıları elde edemeyince aktif sporu 1998 yılında bırakarak Federasyon’da teknik kurul üyeliğinin yanı sıra Judo Bayanlar Ümit Milli Takım antrenörlüğü de yaptı.