Yaşadığımız, gezdiğimiz, gördüğümüz her şehrin farklı bir dokusu vardır. Şehrin sokaklarında dolaşırken aldığımız koku, duyduğumuz ses, gördüğümüz insanlar o şehrin dokusunu ilmek ilmek örer. Bu yüzden şehirlerin de bir sembolü vardır. Örneğin en basit haliyle martı sesleri bize İstanbul’u hatırlatır, sarı taksiler ve korna sesleri ise New York’u. Yoğun baharat kokuları eşliğinde minik kum parçacıklarını yüzünüzde hissediyorsanız Kahire’desinizdir. Her şehir için farklı örnekler verip bunu çoğaltabiliriz, fakat ben farklı bir şehirde olduğumu gözlerini kapatıp derince bir nefes alarak sesleri dinlemekle anlayanlardanım.
Chicago’dan bir sokak çalgıcısı
Sokak çalgıcıları işte tam da bu noktada devreye giriyor, müzikleriyle kalabalıkta kaybolup giden insanların şarkısını söylüyorlar. Kimi şehrin orta yerine orkestrasını kuracak kadar profesyonel kimiyse epey amatör, önündeki notalara bakarak zar zor bir şeyler mırıldanıyor. Hepsinin ortak bir özelliği var ki; o da şehre renk katmaları.
New York, Central Park
Şehrin farklı yerlerinde müzik yapmak şimdilerde gittikçe yaygınlaşıyor. Çatılarda, metro istasyonlarında, meydanların ortasında müziklerini icra eden sanatçılar gün geçtikçe artıyor. Hatta bazı müzisyenler özellikle şehrin en yoğun olduğu mekanlarda açık hava stüdyosu kurup albümlerini orada kaydediyor. Çünkü kendi seslerinin yanı sıra şehrin sesini de duyurmak istiyorlar. Ayrıca son yıllarda açık havada verilen ücretsiz sokak konserlerinin de revaçta olduğunu söylemek mümkün. Özellikle yaz aylarında profesyonel gruplar müziklerini halka açarak sokakları şenlendiriyor.
Eyüp’te her cuma Mehteran Takımı’nı dinlemek mümkün
Halkın bu durumdan epey memnun olduğunu söyleyebilirim, çünkü sokak çalgıcılarını etraflarında toplanan kalabalıktan ayrı düşünemeyiz. Taksim’de, Kızılay’da, Konak’ta darbuka çalıp yanık sesleriyle hareketli türküler söyleyen esmer erkek çocuklarının etrafında toplanmış halay halkalarına hepimiz aşinayız zira.
Taksim’de akordeonlu bir kız
Yazımı bir sokak konserine gitmek üzere bitirirken; şehir çalgıcılarının, sokak konserlerinin artmasını umuyorum. Şehrin kültürel dokusuna katkıda bulunan bu sanatçılara müziklerini duyan duymayan tüm halk kitleleri adına da teşekkür ediyorum.
Chicago’dan bir sokak sanatçısı daha
