TUIK verilerine göre, 2017 yılında ülkemizde satılan konut sayısının 2016 senesine göre %4’lük bir artışla 1 milyon 341 bin 453 olduğunu biliyor muydunuz? 2017 yılının ilk 10 ayında ise bu sayı 1 milyon 153 bin 610’u çoktan buldu. Bu durumun ev perakende pazarını hareketlendirmesi ise hiç de beklenmedik bir durum değil, sonuçta bu evlerin bir de giydirilmesi var. Öyle ki, 25 milyar dolarlık hacme sahip perakende sektörünün son zamanlarda öne çıkan ayağı ev perakendeciliği olmuş durumda.
Peki nedir bu ev parekendeciliği? Aslında bu pazar ikiye ayrılıyor. Birincisi, taşınması zor eşyaların ve bildiğimiz züccaciye dükkanlarının daha büyük düşünülmüş hali. Duvar boyasından tutun elektrikli mutfak aletine kadar her şeyi bünyesinde barındıran büyük yapı marketleri. Bauhause, Ikea, Koçtaş veya Praktiker gibi. Pazarın bir diğer ayağı ise taşınması daha kolay, tekstil ve süs eşyası gibi daha çok dekorasyon ağırlıklı satış yapan mağazalar. English Home, Madame Coco, H&M Home, Zara Home, LCW Home, Vakko Home… Giyim markalarının bile ev kategorisine yönelik yatırımlar yapıyor olmasının, aslında bu sektörün büyüklüğüne ve geleceğine olan inancın bir göstergesi olduğunu düşünüyorum.
Dünyada ev parekendeciliği denildiğinde akla gelen ilk ülke tabii ki Amerika. Bunun temel nedeni evlerin daha geniş olması. Doğal olarak evler genişledikçe dekorasyon için alan da fazlalaşıyor. Mesela Avrupa’da hem evlerin genel olarak küçük olması hem de Ikea gibi perakende mağazalarının şehir merkezlerine çok uzak kalmasından dolayı bu sektör çok gelişmemiş. Oysa Amerika’da WalMart, Bed Bath and Beyond gibi pek çok ev perakende marketleri mevcut ve bu marketlere insanların ulaşılabilirliği gayet rahat. ‘Ne alaka’ diyeceğinizi duyar gibiyim ancak Amerikada 2010 yılında bin kişiye düşen araba sayısı 797 olarak belirtilmiş. Ne yazık ki bu da insanların yapı marketlerine gitmesini etkiliyor. Ülkemizde ise bu sayı 233.
Eskiye göre karşılaştırdığımızda bölünen hane sayısının, evlenmelerin, boşanmaların, tek başına yaşayan kişi sayısının artması ev perakendeciliğinin gelişmesini sağlayan şeyler. Türkiye’de de artık evlerin genişlemesi ve evde geçirdikleri zamanın artmasından dolayı insanların dekorasyona daha çok önem vermeye başlaması bu sektörün Türkiye’de de bir atak gerçekleştirmesine sebep oldu. En basitinden artık alınan bir çaydanlık dedelerimizin zamanında olduğu gibi yirmi sene kullanılmıyor. (Aslında burada alınan ürünün kalitesindeki düşüş de söz konusu ancak buna da başka bir yazıda değinelim.) Fiyatlar eskiye oranla yüksek olmadığı için insanlar modaya veya trendlere göre ellerindeki süs eşyalarını veya tabaklarnıı atıp yenisini alabiliyorlar. Ayrıca herkesin aynı ürüne veya benzerine sahip olmasının da önü açılmış oldu. Mesela Zara Home’da 100 liraya bir vazo beğendiğimizi varsayalım. Eğer bütçemiz uygunsa zaten alırız, eğer fiyatı pahalı gelmişse aynı vazoyu veya çok benzerini Madame Coco’da veya H&M Home’da daha uygun fiyata bulma ihtimalimiz oldukça yüksek. Bu da her gelir grubundan insanın benzer ürünlere olan ulaşılabilirliğini arttırıyor.
Hal böyle olunca, eve yönelik yatırımlar o kadar cazip bir hale geldi ki, 170 milyon TL yatırımla Türkiye’nin en büyük ikinci el otomobil merkezi olması için inşaasına başlanan Oto World Asya, 400 milyon TL yatırım daha alarak Home City Pendik’e dönüştürüldü. Sadece eve yönelik perakende mağazaların olduğu bu büyük AVM Türkiye’de bir ilk. Skyland Hom Design Center da özel tasarım dekorasyon ürünlerinin satıldığı ve 100 mağazanın yer aldığı bir AVM. Bu sektörü Türkiye’de ilk farkeden Mudo Concept, 2018 yılında 10-15 mağaza daha açmayı hedeflerken, Özdilek ‘2018’de 30 yeni mağaza ‘ diyerek daha iddialı bir hedefte bulunuyor. Vakko Home 2017 yılında şimdiye kadar 2016’ya göre %40 büyümeyi çoktan göstermiş. English Home ise 2018 için gözünü Polonya, Ukrayna, Yunanistan gibi ülkelere dikmiş durumda.
Ikea, Zara Home veya H&M Home’un yabancılara ait markalar olduğu bilinen bir gerçek. Ancak yabancı firmaların Türkiye yatırımlarını baz alarak Türk yatırımcılarının da bu sektöre girmesi ve Mudo Concept, Madame Coco gibi başarılı markalar yaratarak şimdilerde yurtdışına açılmayı hedefliyor olmaları ülkemiz adına gerçek bir başarı olarak gösterilmeyecek gibi değil. Bu yatırımların ne derece büyüme göstereceğini ise hep birlikte bekleyip göreceğiz.
Kaynakça
http://www.tuik.gov.tr/UstMenu.do?metod=temelist
http://www.hurriyet.com.tr/dekorasyona-ozel-avm-40302288
http://www.homecity.com.tr/index.php?page=gorseller
Atilla demirel
Yilan hikayesine dondu bu konu, ocak 2018 ayinda acilmasi imkansiz , onundeki tunel bitmeden bu trafikle olmaz, olu dogar yapmayin etmeyin. Icise bitmemis doluluk olmadanda acilmaz.