Tarihin Ara Sokaklarında Bir Durak: Vefa Bozacısı

Çocukluğundan beri İstanbul ile özel bir bağ kurmuş birisi olarak bugün size senelerdir namını duyduğum ve ilk kez 2019 senesinde gitme fırsatı bulduğum, İstanbul’daki en sevdiğim yerlerden biri olan olan ve Vefa Semti denince akla ilk gelen yerlerden, Vefa Bozacısı’ndan bahsetmek istiyorum. Yazıma geçmeden hemen önce ilk etapta bozanın nasıl bir içecek olduğunu anlatmam yararlı olur diye düşünmekteyim.

vefa bozacısı
Kaynak: Vogue / Zeynep Seren İlkan

Şöyle ki boza, tarihteki en eski Türk içeceklerinden biri olarak biliniyor. Özellikle Osmanlı döneminde yaygın bir şekilde tüketilen boza ülkemizin yanı sıra bugün ağırlıklı olarak Balkanlar ve Orta Asya’da tüketiliyor. Hatta eski arşiv kayıtlarını incelediğimizde sokaktaki seyyar boza satıcılarına rastlamak da mümkün. Kıvamından ve yapısından bahsedecek olursam eğer, günümüzde içtiğimiz boza son haliyle koyu kıvamlı ve sarı tonlarında bir yapıya sahiptir. Bu yapısından ötürü ağırlıklı olarak soğuk havalarda tüketilir ve su, şeker ve darı irmiğini bünyesinde bulundurur. Sanıyorum ona bu koyu kıvamı veren de darı irmiği olsa gerek. Ayrıca içilmeye hazır bir boza, doğru şartlar altında korunursa 6-7 gün boyunca tüketilmeye müsaittir. 

Kış aylarının vazgeçilmez içeceği: Boza (Evde boza nasıl yapılır?)
Kaynak: Posta Gazetesi

Evet, bozadan kısaca bahsettikten sonra şimdi asıl konumuza, nam-ı değer Vefa Bozacısı’na dönmek istiyorum. İstanbul, Fatih’te, adını aldığı Vefa semtinde hizmet veren Vefa Bozacısı’ndan bahsetmek istiyorum birazcık. Şöyle ki 1870 yılında Arnavutluk’tan İstanbul’a gelen Hacı Sadık Bey, birçok esnaf tarafından satılan o dönemki bozaların; daha sulu, daha koyu renkli ve daha ekşi olduğunu görür. Bu sebeple farklı bir tarifle yeni bir tat arayışına girer ve bugünkü koyu kıvamlı ve açık sarı renkli bozayı elde eder. Diğer tariflere göre daha az ekşimsi tadı da fark yaratmıştır aslında. Bundan sonra altı sene boyunca evinin altında imal ettiği bozaları kış günlerinde sırtındaki bakır gümrüğüyle taşıyarak saray ve çevresinde satmaya başlar. Çok sevilen bu yeni formüldeki boza gittikçe daha fazla talep edilmeye başlanır, hatta öyle ki dönemin önde gelen seçkin isimleri dahi bu bozayı tatmak istemektedir. Bu durumdan aldığı güçle Hacı Sadık Bey, 1876 yılının Eylül ayında, İstanbul’un Vefa semtinde boza namına dünyadaki ilk ticarethaneyi açar ve ismini de “Vefa Bozacısı” olarak seçer. Bir aile geleneğine dönüşen Vefa Bozacısı bugün Hacı Sadık Bey’in torunları tarafında işletilmeye ve bu geleneği yaymaya devam etmektedir.  

Montre
Kaynak: www.sanatabiyer.com

Yazımın sonuna doğru gelirken boza adına kişisel bir öneri sunmam gerekirse, bol tarçınlı ve üzerine bol leblebi ekleyerek tüketmenizi tavsiye ederim. Hem lezzetli, hem de sağlıklı olan hafif ekşimsi bu mayalı içeceği içip hemen ardından İstanbul’un o tarihi ve eşsiz sokaklarını gezmek de ayrıca güzel oluyor bence.  

Bu arada Vefa Bozacısı’nı ziyaret etmek isterseniz, adresi aşağıya bırakıyorum:

Adres: Vefa Caddesi, No:66, 34134 Fatih/İstanbul

Bir sonraki yazımda görüşünceye dek, hoşçakalın! 😊  

Kaynakça:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Vefa_Bozac%C4%B1s%C4%B1

http://www.vefa.com.tr/

https://vogue.com.tr/kafe/vefa-bozacisi

www.sanatabiyer.com

Leave a Reply