Ninjalar

Ninjalar

Sevgili okurlar,

Sizlere bu yazı dizisinde ninjaları geniş ve ayrıntılı bir şekilde tanıtacağım. Son derece gizemli görünen bu savaşçıların özellikleri, teknikleri ve felsefesinden önce, yazı dizisinin ilk kısmında ninja tarihinden bahsedeceğim. Yazı dizisinin ikinci ve son kısmında ise ninjaların dövüş felsefesi, dövüş teknikleri, özellikleri, ninjutsu ve silahlarından bahsedeceğim.

Ninja tarihi samuray tarihine nazaran daha az tarihi belgeye ve kayıtlara sahiptir. Samuray tarihi üzerine çok edebi ürünler üreten Japonya, ninjalar için çok fazla eser vermemiştir. Ayrıca samuray tarihi detaylı olarak bilinebilirken, aynı şeyi ninja tarihi için söyleyemeyiz. Bu yüzden takip edilmesi zor bir tarihe sahiptir. Ninjalara ilişkin çoğu bilgi, nesilden nesle aktarılan öykülerde bulunuyor. Hatta bu öykülerde, gerçek dışı kimi mitler mevcuttur: Ninjaların suda yürüyebildiği, doğa elementlerini kullanabildiği, görünmez olabildiği gibi.

Ninja adı bazı kaynaklarda yarı efsanevi 4. yüzyıldaki Japon imparatoru Yamato Takeru‘ya ithaf edilir. Kojiki’ye göre, genç imparator, kendisini cazibeli bir bakire kılığına sokup Kumaso’lardan iki amire suikast düzenleyip öldürmüştür. Bu dönemde de ninjalar henüz yoktur.

1817'deki Hokusai Manga'dan tipik bir ninja çizimi

1817’deki Hokusai Manga’dan tipik bir ninja çizimi

Bunun yanında, başka bir kaynağa göre: Nonuse, yani gizlilik sanatı, Japonya’ya M.S. 522’de rahipler tarafındanuygulanan bir din olarak girdi. Bu rahipler vahşi insanlar olmamakla beraber, yönetici sınıflar için bilgi toplayan ve bilgi paylaşan mistiklerdi. Bildiğimiz ninjalar ise daha ortaya çıkmamıştı. 645 yılını bile bulmadan, bu rahipler, kendi Nonuse bilgilerini kullanıp geliştirerek, kendi savaş tekniklerini mükemmelleştirdi. Kendi savaş tekniklerini  mükemmelleştirme sebepleri ise merkezi hükümet tarafından taciz edilmeleri ve netice olarak bu tacizlere karşı kendilerini savunma gerekliliğiydi.

794 – 1192’de yeni bir uygarlık, zengin ve ayrıcalıklı klanların olduğu bir sınıf ortaya çıktı: Bu sınıf toprak lordları olan daimyolar, onların klanları ve samuray sınıfıdır. Bu klanlar imparatorları atamak ve yok etmek için birbirleriyle sürekli savaşıyorlardı. Haliyle bu klanlar, üstün gelmek – kan davası klanlar arasında çoktur- ve güç kazanmak için casus, muhbir ve ajana ihtiyaç duydular. Bu klanlar oldukça kuşkucuydular ve birbirlerini kıskanıyorlardı. Bu yüzden, her türlü tehdidi yok etmeleri gerekiyordu. Samurayların sert etik kuralları; sinsice savaşmaya, casusluğa, gizliliğe ve muhbirliğe izin vermiyordu; tamamen açık ve gözler önünde yiğitlik sergilemeye önem veriyorlardı. Bu yüzden bu işleri yapabilecek kişilere, Nonuse’yi uygulayan kişilere ihtiyaç duyuldu. Böylece, sonuç olarak, ninjalar tarih sahnesinde yerini almaya başladı.

Ninjalara shinobi de denmektedir. Shinobi adı eski zamanlarda daha yaygın olarak kullanılırdı. Shinobi kelimesi “gizlilik içinde hareket eden kişi” anlamına gelir. Shinobi Japonca kökenliyken, ninja kelimesi Çince kökenlidir ve “dayanan kişi” anlamına geliyor. Ninjalar daha çok alt sınıflardan gelirdi; aynı zamanda kovulmuş samuraylar da ninjalığa yönelirdi. Ninjalar sınıf olarak samuraylardan düşük sayılırdı ve bu yüzden çok fazla edebi eserler yazılmamıştır ninjalarla ilgili. Japonya’da 15. ve 17. yüzyıllar arasındaki Sengoku Jidai, yani Savaşlar Dönemi’nde, samurayların onur ve savaş konusunda sert ve değişmez kuralları ve bushidoya titizlikle uymaları sebebiyle; bu felsefe ve inanca tamamen zıt, samuraylar gibi açıktan savaşmayan, bushido ilkeleri ve ritüelleriyle ilgilenmeyen, gizlilikle hareket eden savaşçılar ortaya çıktı. Samurayların savaş disiplini ve kurallarının katılığı sebebiyle, üstünlük sağlamak isteyen daimyolar, samurayların savaş ve onur felsefesine ters düşen ninjalara yönelip onları para karşılığında suikast, ihbar, terörizm, kundakçılık, bilgi toplama gibi işleri için kiralardı. Sengoku Jidai, ninjaların altın çağıdır.

Japon ressam Utagawa Hiroshige'nin, Iga bölgesindeki Kaito Dağı tasviri

Japon ressam Utagawa Hiroshige’nin, Iga bölgesindeki Kaito Dağı tasviri

Japonya’da sadece Iga ve Kouga bölgelerindeki köylerde yaşayan insanlar ninja olarak yetişirdi ve uzmanlaşırdı; bu bölgelerde ninja klanları bulunurdu. Iga ve Kouga bölgeleri birbirine komşu bölgelerdi ve yan yana bulunuyorlardı. Bu klanlar profesyonel ninjalar yetiştirirdi. Bu bölgelerin merkeze uzaklığı ve yüksek dağlarla çevrili olduğundan ulaşımın neredeyse hiç olmaması sebebiyle, ninjalar burada gizlilik içinde hareket etmeyi ve varlığının bilinmemesini ilke edinen ninjutsu eğitimi alıp uzmanlaştı. Ayrıca bu klanlar kendi bölgelerinde dernekleşip organize oldular.

Ninjalıkta rütbeler mevcuttur. Bu rütbeler ise şöyledir:  Jōnin en rütbeli, chuunin orta rütbeli, genin ise en düşük rütbeli ninjalara denir. Jōnin gruba liderlik eder ve paralı savaşçıları kiralar. Chuuninler ise jōnin olan grup liderine asistanlık yapar. Geninler ise düşük sınıflardan yetişen bölge casuslarıdır ve güncel görevleri yerine getirirler. Kadın ninjalara da kunoichi denir.

Iga Bölgesi’nin İstilası

Sengoku Jidai’den sonra Japonya’yı birleştiren, dönemin en ünlü ve büyük daimyolarından olan Oda Nobunaga, Japonya’nın birleşmesini sağlarken Iga bölgesini de istila etti ve bu organize klanları dağıttı. Hayatta kalanlar kaçmaya zorlandılar. Kaçanların bazıları Kii Dağları’na göç ederken bazıları, Oda Nobunaga’nın haleflerinden olan Tokugawa Şogunluğu’nun kurucusu Tokugawa Ieyasu tarafından hoş karşılanıp kabul edildi. Önceki Iga Klanı üyelerinden ve ninjalarından olan Hattori Hanzo, sonradan Tokugawa Ieyasu’nun baş koruyucusu olarak hizmet etti. Tokugawa Şogunluğu Dönemi, yani diğer popüler adıyla Edo Dönemi‘ne kadar etkin olan ninjalar, eski etkinliğini ve serbestliğini yitirdi.

Artık Tokugawa Şogunluğu yönetiminde hizmet veren Iga ve Kouga ninjaları kılık değiştirip gizlenerek çeşitli terörizm, muhbirlik,  casusluk, kundakçılık görevlerini yerine getirmiştir. Tokugawa, 1560’taki Okehazama Savaşı‘nda Tomo Sukesada önderliğinde 80 adet Kouga ninjasını görevlendirdi. Bu görev, Imagawa Klanı’nın ileri karakol mevkiine baskın düzenlemekti. Bu taarruzun hesabı Mikawa Go Fudoki’de verilir: Kouga ninjaları gizlice kaleye sızıp, kaleleri ateşe verip 200 kişilik askeri birlikle beraber kale muhafızını öldürdüler. Kouga ninjalarının 1600’deki Sekigahara Savaşı‘nda da rol aldıkları söylenegelir: Fushimi Kalesi’ni korumak adına birkaç ninja samuraylara asiste etti. Tokugawa’nın Sekigahara’daki zaferinden sonra, Iga ninjaları Edo Kalesi’nin iç kısımlarında muhafız olarak görevlendirilirken, Kouga ninjaları polis gücü görevi yapıp dış kapıları savunmada asiste etttiler.

Japon ressam Toyokuni Utagawa!nın, bir ninjanın bir müzisyenin arkasından gizlice sokulmasını tasvir eden bir eseri, (1853)

Japon ressam Toyokuni Utagawa’nın, bir ninjanın bir müzisyenin arkasından gizlice sokulmasını tasvir eden bir eseri, (1853)

Shimabara İsyanı

Son bir kayıtta ise, Katolik bir ailede doğan Amakusa Shiro liderliğinde Hara Kalesi’nde gerçekleşen  Shimabara İsyanı (1637 – 1638) süresince Şogun Tokugawa Iemitsu, Kouga ninjalarını görevlendirmiştir ve ninjaların yerine getirdikleri görevler: Her gece karanlıkta kendilerini gizleyerek kaleye sızmaları ve böylece gizli şifreleri ele geçirmeleri ile kaledeki düşmanlara tedarik amacıyla yollanan malzemeleri çalmalarıdır. Hatta asker kılığında kaleye sızıp gizli şifreleri ele geçirirler. Bütün kuvvetiyle karanlıkta gizlenerek keşfe devam eden ninjalar, düşman bayrağını ele geçirir. Ninja Arakawa Shichirobei ve Mochizuki Yoemon mutlak direnişle karşılaşırlar ve o kadar çok ölümcül yara alırlar ki 40 gün boyunca iyileşemezler. Bu bilgiler Ukai Günlüğü’nde geçmektedir.

Kuşatma devam ederken, meydana gelen yiyecek kıtlığı,  isyancıların çimen ve kara yosunu yemesine sebebiyet verir. İsyancıların güç kaybetmesi sonucu, şogunluk ordusu tarafından yenilgiye uğratılırlar. Kouga ninjaları, sonradan kaleyi zapt eder.

Hara Kalesi’nin düşmesiyle Shimabara Ayaklanması sona erer ve Japonya’da Hristiyanlık yer altına iner. Bu yazılı tarihi bilgiler, ninjalarla ilgili son kayıtlardır.

Oniwaban 

18. yüzyılın başlarında, Şogun Tokugawa Yoshimune, Oniwaban‘ı, yani gizli servisi kurdu. Bu gizli servisin üyelerine oniwabanshuu (bahçe korucusu) adı verilmekle beraber, görevleri daimyolar ve hükümet yetkilileriyle ilgili bilgi toplamaktı. Oniwaban’ın gizli konumu – Iga ve Kouga klanları üyelerini saray muhafızları olarak kullanma geleneğiyle beraber- bazı kaynaklarda, oniwabanshuuların ninja olarak adlandırılmasına sebep oldu. Halbuk, shinobiler ve oniwabanshuular arasında bir bağlantının olduğuna ilişkin ise bir yazılı kayıt yoktur.

 

[box_dark]Kaynaklar[/box_dark]

http://www.entertheninja.com/fact_history.php

http://www.tofugu.com/2012/11/05/a-brief-history-of-the-japanese-ninja/

http://en.wikipedia.org/wiki/Ninja

Ninja (Shinobi) – Secret Assassins

You Don’t Know the Ninja: 8 New Revelations About the Shadow Warrior

Leave a Reply

2 comments

  1. Mete

    Elinize sağlık bende Türkçe bir kaynak arıyordum Shinobiler ile ilgili

  2. Cankut

    Mükembelll çok teşekkür ederim sınavda bna yardımcı olacak 10 numara 5 yıldız..