Bilim insanları ve gastroentrologlar uzun zamandan beri, sağlığımızın yediklerimizle direkt olarak bağlantılı olduğunu söylüyor. Günlük olarak dikkat etmeden yediğimiz yiyecekler, farkında olmadan bağırsak mikrobiyotamızı günden güne değiştiriyor. Nispeten yeni yeni duymaya başladığımız bu mikrobiyota kavramı, bizimle birlikte yaşamlarını sürdüren mikroorganizmalara atfen kullanılıyor.

Peki kendi hücrelerimizin sayısından bile çok olan bağırsaklarımızda bulunan bu bakteriler neler yapıyor?
Yiyeceklerin sindiriminde kolaylık sağlayan bu yararlı bakteriler, günümüzde önemli ölçüde tartışılan ve araştırılan konular olan obezite, depresyon ve yaşlanma süreci gibi çeşitli konuların gelişmesine zemin hazırlar nitelikte. Kökenini hiç tahmin edemeyeceğiniz hastalıkların bile bağırsak sağlığıyla ilişkili olduğunu araştırmalar gösteriyor. Bunların en başında kanser, diyabet ve otizm gibi farklı farklı hastalıklar yer almakta.

Bağırsak sağlığı ve insan sağlığı ilişkisini kanıtlayan küçük çapta araştırmalardan birisi, sağlıksız bir bağırsak florasına sahip bir insanın grip gibi viral hastalıklara yakalanma riskinin sağlıklı bir bireyinkine göre daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu durum, bağırsak floramızın bağışıklık sistemimizle birlikte çalışmasından kaynaklanıyor. Bu bakterilerin bileşimi bağışıklık hücre popülasyonunu etkiliyor. Fakat, bağırsak mikrobiyotamızın işlevsel faaliyetleri bunlarla bitmiyor.

Belki de bağırsak sağlığımızın en önemli özelliği, psikolojik durumumuzu bile yakından ilgilendiriyor olması. Bazı durumlarda, bağırsak ve sindirim sorunlarıyla gelen hastaların aynı zamanda bir psikolog ziyaretinde bulunması da öneriliyor çünkü depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlar ve bağırsak sağlığı çift yönlü bir şekilde birbirlerini etkiliyor.

Probiyotik Besinler Nelerdir, Probiyotik Besinlerin Faydaları | Faydaloji

Tüm bu araştırmaların farkında olan bir insan, bağırsak mikrobiyotasını çeşitli ve faydalı yiyecekler yiyerek korumak istiyor. Yararlı bakteri sayısını artıran prebiyotik ve probiyotikli besinlerin tüketimini arttırmalıyız. Günlük hayatımızda yediğimiz yiyeceklerin uzun vadede bize geri döneceğinin farkında olmalıyız. Bu durumda halk arasında kullanılan “Midemiz çöp değil.” yorumu oldukça doğru kalıyor.

Sağlıklı kalın.

Kaynakça

Dinan, T. G., & Cryan, J. F. (2013). Melancholic microbes: a link between gut microbiota and depression?. Neurogastroenterology & Motility, 25(9), 713-719

Yitbarek, A., Taha-Abdelaziz, K., Hodgins, D. C., Read, L., Nagy, É., Weese, J. S., … & Sharif, S. (2018). Gut microbiota-mediated protection against influenza virus subtype H9N2 in chickens is associated with modulation of the innate responses. Scientific Reports, 8(1), 1-12.

Leave a Reply