Bu yazımda sizlerle Debreli Hasan’ın hikayesini paylaşmak istiyorum. Drama Köprüsü türküsünü bir yerlerden duyduysanız, Debreli Hasan ismi kulağınıza tanıdık gelebilir. Annem Bulgaristan göçmeni, o yüzden bizi de Balkan türküleriyle büyüttü. Drama Köprüsü, ben çocukken annemin çok dinlediği ve her dinlediğinde duygulandığı bir türküydü. Yıllar geçti ama Drama Köprüsü’nü her dinlediğinde annemin hala gözleri dolar. Benim için de, sayısız eşkıyanın içinde yaşadığımız bu dönemde halkın eşkıyası Debreli Hasan’ın öyküsünün ayrı bir yeri var.
Debreli Hasan, Debre-Serez bölgesinde yetişmiş bir eşkıya, ancak aynı zamanda bir halk kahramanıdır. Çünkü eşkıyalığı halka ve fakirlere yönelik değil, haksızlıklarla, halkı ezerek para kazanan dönemin zenginlerine karşıdır. Zenginlerden kestiği haraçları halka dağıttığı ve hatta türküye isim olan Drama Köprüsü’nü de bu paralarla, halkın kullanması için yaptırdığı söylenir. Yaşadığı dönem tam olarak belli olmamakla birlikte, 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında Makedonya dağlarında faaliyet gösterdiği düşünülmektedir.
Rivayetlere göre Debreli Hasan askerdeyken kendisine eziyet eden komutanına karşı çıkar ve adamı öldürür. Türküde bu olay şöyle geçer:
Mezar taşlarını, Hasan, koyun mu sandın?
Adam öldürmeyi Hasan, oyun mu sandın?
Bu hareketinin cezasının idam olacağını bildiğinden, korkarak dağlara kaçar. Ancak kendisine yemin eder, zayıfa zulmetmeyecek, zulmedene cezasını çektirecektir. Ünü kendisini aşar, Balkanlara yayılır. Kimin bir derdi olsa, Debreli Hasan’a gider.
Halkın Debreli Hasan’ı çok sevmesinin nedenlerinden biri de sevenleri birbirine kavuşturmasıdır. Bir rivayete göre Hasan, evlenmeye parası olmadığı için tek varlığı olan danasını satmaya götüren bir genci yolda durdurur. Durumu anlayınca danayı ondan satın alır, düğün için gerekli parayı verir, üstüne de danayı gence hediye eder. Sevenleri kavuşturmak için özellikle uğraşır, çünkü kendisinin de kavuşamadığı bir sevgilisi vardır.
Dağa çıktıktan sonra bile sevgilisini görmek için gizli gizli şehre iner. Ancak Hasan’ın başına ödül konmuştur, Hasan artık dağlara sığmayan bir efsane, bir eşkıyadır. Sevgilisine zarar geleceğinden korktuğundan ona kendisini beklememesini, başkasıyla evlenmesini söyler. Kadın bir süre daha Hasan’ı bekler, ancak en sonunda başkasıyla evlenmeyi kabul eder. Debreli Hasan bu haberi alınca sevgilisinin düğününe gelir, hediye olarak da altın bilezik getirir. Hasan’ın sevgilisi de onu unutamamış olacak ki ona bir türkü yakar.
Anadan geçilir bre Hasan, yardan geçilmez
At martini bre Hasan, dağlar inlesin
Drama mahpusunda Hasan, dostlar dinlesin.
Balkanların Robin Hood’u Debreli Hasan, sevgilisinin türküsüyle ölümsüzleşir. Debreli Hasan’ın öyküsü herkesin kalbinde yer etmiş olacak ki, bu türkünün sayısız yorumcusu var. Beğendiğim bir yorumu yazımın sonuna eklemek istiyorum. Debreli’nin hikayesi içinizi biraz burkar, biraz ısıtırsa, ne mutlu bana.