Üniversite öğrencileri olarak hatırı sayılır bir miktarda kâğıt kullanıyoruz. Defterler, ödevler, çıktılar, sayfa sayfa notlar derken dönem sonunda kocaman bir kâğıt yığınıyla baş başa kalmak hepimizin yaşadığı bir durum. Hem çevreci olurum, hem de işlerimi daha verimli hallederim diyenlere daha az kâğıt kullandıracak ve işlerini kolaylaştıracak önerilerimiz var!
Daha az kâğıt kullanmaya karar vermeniz, kâğıdı tamamen bırakmaya çalışmak gibi radikal bir adım atmanızı gerektirmiyor. Bunun için, bu yola baş koymadan önce, ne yapıp ne yapamayacağınızı düşünmekte fayda var.
Değiştiremeyeceğiniz kâğıt kullanım alanları:
- Yazılı ödevler, basılı olarak teslim edilme zorunluluğu olan her şey
- Bilgisayar kullanımına sıcak bakmayan hocanın dersinde kâğıda tutulan mecburi not
- Basılı olmazsa öğrenim kalitenizi düşürecek kitap vb materyaller
- İlla ki kâğıda yazılması gereken, bilgisayara yazması işkence olan bol matematiksel işlemli ders notları
Ödevlerinizi takip etmek için kullanabileceğiniz birçok farklı uygulama var
Değiştirebileceğiniz kâğıt kullanım alanları:
- Defterleriniz ve ders notlarınız
- Günlük notlar aldığınız küçük defterler ve ajandalar
- Ders notlarını temize çeken biriyseniz bunları bilgisayarda temize çekebilirsiniz, elinizle tekrar yazmanıza göre hatırı sayılır bir kağıt tasarrufu yapabilirsiniz, hele ki küçük punto ve az sayfa ve satır boşluğu kullanırsanız.
- PDF olarak bulabileceğiniz ve kullanabileceğiniz ders kitapları
NEDEN ve NASIL
Elinizdeki ajandayı sessizce yere bırakın.
Her yerde bir “bullet journal” modası almış başını giderken, aslında bu tür ajanda ve benzeri metotlar kullanmak oldukça da verimliyken bunu söylemek şok etkisi yaratabilir. Ancak dijitale geçmek için çok fazla sebep, bullet journaldan çok daha kolay birçok yöntem var. Google Calender gibi takvim uygulamaları hem bilgisayarınızda hem telefonunuzda size ders programınızdan, yapılacak işler listenize kadar akla gelebilecek her konuda yardım edebilir. Sınavlarımı, ödevlerimi, teslim tarihlerini ayrı bir yerden takip ederim diyorsanız, sırf bunun için tasarlanmış birçok uygulama var, bir gün önceden ödevinizi yapmanız için bildirim bile alabilirsiniz. Güzel bir ajandaya tatlı tatlı yazmanın büyüsünü, zamanında ajanda beğenmeyip kendi ajanda haftasını boş sayfalı defterlere çizen biri olarak anlayabiliyorum, ancak üst üste yığılan kullanılmayan defterlerin verdiği vicdan azabı bir yana, eski bir görevi tek tıkla arayabilmenin, “ödevini yap” maddesinin altına hangi sayfaların okunacağını uzun uzun yazabilmenin, ajandanızı kaybetmenizin imkansız olmasının rahatlığının yanında bir kağıt ajandayı sevmeye devam etmek yorucu olmaya başlıyor.
Google Takvim’i ders programınız, teslim tarihleriniz, öteki planlarınız için kullanabilirsiniz
Not aldığınız küçük deftere gerçekten ihtiyacınız olmayabilir.
Aklınıza gelenleri, belki de ödevlerinizi, toplantıda şunu konuşayım dediğiniz şeyleri yazdığınız, çantanızda hep gidip gelen gündelik bir defteriniz varsa, ona da bir veda busesi kondurun. “Sonra bakarım,” deyip aldığınız ekran görüntülerini bile kaydedip, çektiğiniz beyaz tahta resimleri içinde belli bir kelimeyi arayabileceğiniz, telefonunuzda taşıyabileceğiniz, asla bir yerlerde unutup işlerinizi aksatmayacağınız dijital bir not defterine geçmek istemez misiniz? Her şeyi olabilecek her şekilde düzenleyip saklayabileceğiniz, resimden el yazısına her türlü girdi verebileceğiniz Evernote gibi uygulamalar sizi minik defterinizden kurtarmakla kalmayacak, hayatınızı inanılmaz derecede kolaylaştıracak.
Evernote’u izlenecek film listenizden, fatura ödemelerinize kadar her şeyi kaydetmek için kullanabilirsiniz
Bir sürü kağıt arasında aradığınız ismi bulabileceğinizden emin misiniz?
Bir sosyal bilimler öğrencisi laneti olan, yine de sanıyorum ki her öğrencinin şöyle ya da böyle başına gelen bir senaryo: bir ismi, bir terimi yüzlerce not arasında, belki de aldığınız çıktıları tekrar tekrar okuyarak aramak. Notlarınızı bilgisayarınızda tuttuğunuzda basit bir arama notlarınızdaki belli bir kelimeyi ayağınıza getirebilir.
O hepimizin tanıdığı kayıp Syllabus (izlence).
Her şeyi bilgisayara aktarmanın, çıktısını almaya göre avantajlarından biri de hiçbir şeyi (gerekli yedeklemeyi yaptığınızı varsayarak) kaybetmiyor olmanız. Yılın başında verilen türlü belgeler dönem ortalarında bulunmaz hâle geliveriyor nedense. Bilgisayarınıza “syllabus” yazıp da bir saniye içinde aradığınız şeyi bulmanın hafifliğini yaşamadan mezun olmayın.
Hafta hafta notlar, slaytlar, ödevler doğru buluta gitsin
Defterleriniz kendilerini bulutta yedekliyor mu? Hayır.
Kaybedilen notların veya ajandanın arkasından ağıt tutmayın. Aynı şekilde, ajandanızı evde bıraktığınızda yaşadığınız eksiklik hissi ve aksaklıklar da yok olacak. Ders notlarınızı ise Dropbox gibi servisler üzerinden yedekleyip yıllar boyu saklayabilirsiniz, hangi dersin konusunun sonradan ne zaman gerekeceği belli olmaz ne de olsa.
Kapak görseli kaynağı: http://www.npr.org/2016/04/17/474525392/attention-students-put-your-laptops-away
