CerModern, 2010’dan beri Ankaralıların göz bebeği olmaya devam ediyor. Gerek yazın ev sahipliği yaptığı açık hava sinemaları olsun, gerekse düzenli olarak gerçekleşen modern sanat sergileri olsun, biz Ankaralı sanatseverler için yeri doldurulamaz bir yerdir CerModern.

Ancak bu sefer, “CerModern kendini aştı” desem bile abartmış olmam. Kendi açımdan konuşacak olursam CerModern şu günlerde tarihinin en heyecan verici sergisine ev sahipliği yapıyor! Sergi dediğim zaman aklınıza heykeller ya da resimler gelmiş olabilir, ama iş bu sefer biraz daha farklı; bu heyecan verici sergi aslında bir dijital sergi, hem de yüzyılın en önemli arkeolojik buluntusu ile ilgili.

Tüm dünyanın tarihe bakış açısını değiştiren, belki de bildiğimiz tarihin en baştan yazılmasına vesile olacak bu arkeolojik buluntu tahmin edebileceğiniz üzere Göbeklitepe hikayesi üzerine. İnsan ırkının yerleşik hayata nasıl geçtiği, inançlarının bu yerleşik hayata geçme kararı üzerinde nasıl bir rol oynadığı, 60 tonluk taşların nasıl bir işbirliği ile dikildiği, daha da önemlisi bu taşların neden dikildiği konusunda önemli sorular sorduran bu heyecan verici arkeolojik buluntu, yüzyılın en önemli arkeolojik gelişmesi olarak kabul ediliyor. Çünkü Göbeklitepe’den önce insanların açlık korkusu ve korunma içgüdüsü sayesinde yerleşik yaşama geçtiklerini düşünüyorduk, ancak Göbeklitepe’deki dikili taşlar bize insan ırkının yerleşik hayata geçme motivasyonlarından birisinin sahip oldukları inançlar olabileceğini gösteriyor. Göbeklitepe’nin insanları bir araya geliyor, ziyafetler veriyor, ritüeller gerçekleştiriyorlardı.

CerModern’nin “Göbeklitepe: The Gathering” adlı dijital sergisinde kendinizi 12 bin yıl öncesinde buluyorsunuz. Girişte sizi önce buğday kokusu karşılıyor, ardından sadece yıldızlar tarafından aydınlatılan uzun ve karanlık bir yolda yürüyorsunuz. Kendi silüetinizi ve vahşi doğadaki yırtıcıların silüetlerini karşı karşıya görüyor; atalarınızın 12 bin yıl önce hissettiği tehlike duygusunu ve kendini koruma, hayatta kalma içgüdüsünü iliklerinize kadar hissediyorsunuz.

Sergide ilerledikçe güneş ve ay tutulmalarını, gezegenleri de görüyorsunuz. Bunları nasıl yorumlayacağınız sizlere kalmış. Zira bu sergi size Göbeklitepe hakkındaki sorularınızı cevaplamayı vadetmiyor, aksine sizi sergiden daha fazla soru sorarak çıkarmayı hedefliyor. Göbeklitepe, tarihe bakış açımızı tamamen değiştiren bir buluntu, cevaplarını bulmak kolay olmayacak.

Son kısmına kadar bireysel olarak gezebildiğiniz sergide, son kısımda sizi bir sürpriz bekliyor. Yazının başında Göbekitepe insanlarının taşları dikme motivasyonlarından birinin inançları olabileceğinden, bir araya gelerek ritüeller gerçekleştirdiklerinden bahsetmiştim. Sizi 12 bin yıl geriye götüren bir sergide bu ritüellere yer vermemek olmaz. Son kısımda sergiyi sizinle beraber gezen diğer insanlarla bir araya gelerek siz de bir ritüel gerçekleştireceksiniz, tıpkı atalarınızın 12 bin yıl önce yaptığı gibi. Sürprizi bozmamak için yazımda bu ritüelin ne olduğunu açıkça anlatmayacağım, ancak Göbeklitepe’de bulunan 12 ana taş ile ilgili olduğunu söyleyerek heyecanınızı arttırabilirim.

Cermodern, 21 Eylül’de açılan Göbeklitepe: The Gathering sergisine 31 Aralık tarihine kadar ev sahipliği yapacak. Giriş ücreti 30 lira olan ve yaklaşık 15-20 dakika süren bu geçmişe yolculuk şansını sakın kaçırmayın derim!

 

 

Görsel Kaynakçası:

biletix.com

arkeolojikhaber.com

efe.com

Leave a Reply