Bilim kurgu romanlarını her zaman çok sevmişimdir, özellikle okuyucularını gerçek hayata dair sorgulatan bilim kurgu romanlarını okumaya bayılırım. Bununla ilgili bir kitap arayışındayken karşıma Algernon’a Çiçekler adlı kitap çıktı. İsmine önce anlam veremedim, açıkçası romantik komedi tarzını anımsattığı için çok da üstüne düşmedim; ancak konusunu öğrendikten sonra hemen okumaya karar verdim ve iyi ki vermişim zira kendisi benim favori kitaplarımdan biri haline geldi.
Kitabın konusunu kısacak özetlemek gerekirse, kitap Charlie adlı ana karakterimizin “ilerleme raporları”ndan oluşuyor aslında. Kitabın ve olayların başında Charlie ortalama zekanın altında bir birey olarak karşımıza çıkıyor. Charlie, bilim adamlarının fareler üzerinde yaptığı ve başarılı sonuç elde ettiği zeka arttırma deneyi için kobay oluyor. Bu kısımlarda çocuksuluk ve imla hataları ile karşılaşıyoruz, ancak Charlie mutlu bir hayat sürüyor. Deney devam ettikçe ve Charlie beklenen ilerlemeyi gösterdikçe hayatı da çok önemli bir ölçüde değişiyor; ancak Charlie bu sefer ortalama zekanın çok üstünde olduğu için topluma ayak uyduramıyor ve çevresinden kopuk hissediyor.
Kitabın konusu ilk bakışta basit görünüyor, ancak okudukça bu kitabı neden daha önce duymadığınızı sorgulayacaksınız. Kitap, günümüzün “Cehalet mutluluk getirir mi?” “Mutluluk ve zeka ters orantılı mıdır?” gibi yıllardır tartışılan, ancak kesin bir cevaba ulaşmanın imkansız olduğu klişe sorularına yeni bir bakış açısı getiriyor; zira kitabın ilerleyen kısımlarında Algernon’da, yani deneyin ilk uygulandığı farede, beklenmeyen bir gelişme görüyoruz. Spoiler olmaması için gelişmenin ne olduğunu yazmayacağım, ancak kitabın seyrini tamamen değiştirdiğini söyleyebilirim.
Peki gerçekten, mutlu ama cahil olmak mı yoksa zeki ancak mutsuz olmak mı daha iyi bir seçenek? Gerçekten seçim yapılması zor, hemen cevap verilemeyecek sorular bunlar. Acaba etrafımızda olan bitenleri fark ettikçe, bilinçlendikçe hayat daha katlanılmaz bir hal mi alıyor? Yoksa bilgi güç müdür, ve güç mutluluk getirir mi? Bunlar gerçekten çok derin ve kesin, doğru bir cevabı olmayan sorular. Bu soruların kesin bir cevap almak için değil, tartışmak ve tartışmanın boyutunu derinleştirmek için sorulduğunu düşünüyorum. İşte, Algernon’a Çiçekler kitabının da süregelen bu tartışmalara yeni bir bakış açısı kattığını düşünüyorum. Bu yüzden kesinlikle okunması gerektiğini düşünüyorum, siz de bu kitaba bir şans verin, pişman olacağını düşünmüyorum.
Resim Kaynakçası:
knowingneurons.com
tangischools.com
