Türkiye gündemi son bir kaç senedir sosyal medyanın etkisiyle şekilleniyor. 17 Haziran 2013’te başlayan Gezi eylemlerinde ana akım medyanın sessizliğini koruması üzerine halkın haberleşme ve sesini duyurma aracı haline gelen Twitter, geçtiğimiz 9 sene içerisinde popülerliğini her geçen gün daha da arttırarak bugünün gündemini belirleyen bir konuma yerleşti. Pandemiyle birlikte elindeki gücü katlayarak artan bu sosyal platform son iki senedir hem muhalefetin hem de iktidarın bir numaralı silahı haline geldi. Bu süreç içerisinde de belli başlı politik karakterlerin sosyal medya içerisinde doğuşuna tanıklık ettik. Bu karakterlerin içerisinde çok geniş bir kitleye hitap eden ve günden güne daha popüler hale gelen, Jahrein nickname’i ile tanınan Ahmet Sonuç ve onun çevresinde şekillenen yeni nesil muhalefet üzerine odaklanacağız.
Ahmet Sonuç, 2011 senesinden itibaren Twitch isimli canlı yayın platformu üzerinden yayın yapan ve bu platform aracılığıyla geniş bir izleyici kitlesine ulaşmış bir isim. Nisan 2021’de gelecek genel seçimlerde milletvekili adayı olacağını açıklayan Sonuç, açıklamasından bu yana özellikle Z kuşağı olarak tanımlanan kesim tarafından yeni bir muhalif ikon olarak görülmeye başlandı. Mevcut muhalefetin sessiz kaldığı ya da yumuşak yaklaşımlarla dillendirdiği konularda sözünü çekinmeden söylemesi takdir gördü. İktidarın sürdürdüğü günlük politikalardan ve muhalefetin çekingen tavrından sıkılmış olan gençlik Sonuç’un bu cesur ve dobra söylemlerini destekledi. Desteğin büyüdüğünü farkeden partiler bu popülerize ivmeden yararlanmak için harekete geçti. Ahmet Sonuç önce Kılıçdaroğlu ile canlı yayında röportaj yapmak için sözleşti. Canlı yayın 300 binden fazla izlenmeye ulaşırken internet tarihinde de bir siyasi parti liderinin katıldığı ilk yayın olarak tarihe geçti. Ana akım medyanın ulaşamadığı izlenme sonuçlarına ulaşması ve interaktif olması gibi etkenler sebebiyle moderatörlüğünü yaptığı röportajın başarısı günlerce medyada yer buldu.
Röportajdan sonra ifadeye çağırıldığını duyurdu. İktidar yanlıları tarafından dini inancıyla aşağılanan, siyonist ilan edilen ve hakkında karalama kampanyaları yürütülen Ahmet Sonuç ifadeye de çağırılmasının üzerine muhalif kesimin desteğini arkasına aldı. Fakat bu destek çok uzun sürmedi. Twitter hesabı üzerinden yaptığı eleştirilerin dilinin giderek sivrileşmesi, her alanda kendini bilirkişi statüsüne yükseltmesi üzerine kendi destekçileri tarafından da tepki almaya başladı.
Kendisini eleştiren herkesi güncel internet diliyle “SJW” olmakla açılmış tanımıyla “social justice warrior” yani sosyal adalet savaşçısı olmakla suçladı. Politik doğruculukla eleştirdiği insanları kendi kitlesine hedef haline göstererek linç kültüründen paylarını almalarını yardımcı oldu. Kendini Z kuşağının temsilcisi olarak lanse ederken bir yandan da onları aşağılamayı ihmal etmedi.
Kitlesi büyüdükçe paylaşımlarını daha aşağılayıcı bir dille yapmaya başlayan Sonuç, tepkileri görmezden gelerek kendi egosunun yarattığı illüzyonu takip etmeyi seçti. Artan zamlar eleştirenleri geçmişte iktidar partisine oy vermekle suçlarken ben merkezci, beyaz yakalı siyasi dilinden asla vazgeçmedi.
Fakirliği, ekonomik olanaksızlıkları tek bir siyasi görüşe indirgenken kendisini “tuzu kuru” olmakla adlandırıp klasik beyaz yakalı yanılsamasının içinden sıyrılmayı başaramadı. Kendisini üst sınıf sanmaya, “alt sınıf” olarak yaftaladığı grubun ekonomik mücadelesini onların suçu olarak yansıtmaya devam ettiği sürece ne aynada kendisini gördüğü gibi bir siyasetçi ne de halkın dertlerini dillendirdiğini düşündüğü o temsilci olabilecek. Yeni nesil muhalefetin ilk denemelerinden biri olan Ahmet Sonuç’un planladığı siyasi hayatında başarılar diliyorum. Dilerim kariyeri için geç olmadan kendi insanın sosyopolitik yapısını daha iyi öğrenir.