Sırrı Çözülemeyen Asılı Taşlar: Stonehenge

Yüzyıllar boyunca, arkeologlar Güney İngiltere’deki ünlü Stonehenge anıtı hakkında pek çok  şey keşfetmiştir. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen, en temel soru olan bu ikonik yapının nasıl ve neden inşa edildiği tam manasıyla cevaplanamamıştır.

800px-Stonehenge_back_wide

Bugünkü Birleşik Krallık sınırları içerisinde bulunan Stonehenge, tarih öncesi çağlardan beri en ilgi çekici ve olanca mistik yapıtlardan biri olarak anılır. Günümüz Stonehenge’inin son aşaması 3500 yıl önce tamamlanmıştır. Ama ilk önce, gelin hep beraber bu yapıtın ilk aşaması olan, tam 5000 yıl geriye dönelim.

M.Ö 3100 yılındaki ilk aşama, 1 m derinlik ve genişlikte olan Aubrey çukurlarının kazılması ile başlar. Yaklaşık 284 feet olan bu çukurlar dik kenarlar ve düz tabaklardan oluşmaktadır. Yapılan kazılarda, bu çukurların içinde insan kemiklerine rastlanmıştır. Ancak elde edilen bilgiler doğrultusunda, bu çukurlar büyük olasılıkla mezar amacı ile kazılmamıştır. Asıl kullanım şöyledir: Bu çukurlar, o dönem halkında Kelt rahiplerinden oluşan bir sınıf olan olan Druidler’in dini kutlamaların önemli bir sembolüdür. Ayrıca bu yapıtın Britanya’da Güneş Tanrısı Apollon adına yapıldığından söz edilir. Birinci aşamadan sonra  Stonehenge, yaklaşık 1000 yıl süresince terk edilmiştir.

stonehenge-sarsens_28025_600x450

 İkinci ve en dramatik aşama ise M.Ö 2150 yıllarında başlamıştır. Her biri yaklaşık 4 ton ağırlığında olan 82 adet taş, Preseli dağlarından Güneybatı Galler’e taşınmıştır. Taşlar, sıkı bir şekilde sarmalanıp Milford Limanı’ndan sala yüklenerek güney sahili boyunca Avon ve Frome nehirleri ile taşınmıştır. Daha sonra Wiltshire bölgesindeki Warminister bölgesine taşınmıştır. Nihayetinde de Wyle nehrinden Salisbury’ye, sonrasında Salisbury’den Amesbury’ye ulaşılmıştır. Bu uzunluğu ile şaşırtıcı olan seyahat, yaklaşık 240 mil sürmüştür. Şimdiki Stonehenge’e, yani bu mistik arkeolojik bölgeye ulaşan taşlar sayesinde kurulum aşamasında önemli bir adım atılmıştır. Tam olarak tamamlanmamış olsa da taşların dikilmesi ile çift bir halka oluşumu sağlanmıştır. Ek olarak taşlar, Avenue’nun yakın kısmına doğru inşa edilmiştir. Ve bu gizemli taşlar, yaz dönümü olan ‘Solstice’ye uygun, yani Kuzey Yarımküre’de 21 Haziran – 23 Eylül tarihleri arasındaki zaman dilimi dikkate alınarak hizalanmıştır.

Üçüncü aşama ise yaklaşık M.Ö 2000 yılına dayanır ve bu, ‘Sarsen’ yani büyük tek parça taşların 625_4678925774857_5769853_nulaşması ile gerçekleşir. Bu taşlar Malborough tepelerinden Avebury’ye indirimiştir ve konum olarak Kuzey Wiltshire da bulunmaktadır. En geniş Sarsen taşlarının 50 ton kadar ağırlıkta oluşu bu taşların su yolu ile taşınmasını imkansız kılar.  Sonuç olarak taşlar bu işlemde yalnızca kızak ve ipler ile hareket ettirilir. Şu an modern hesaplamalar gösteriyor ki; bu taşların tek bir parçası için 500 kadar erkeğin iri kalınlıktaki deri ipleri çekmesi gerekmiş. Bazı durumlarda ise 100 kadar ekstra erkeğe ihtiyaç duyularak kızağın ön tarafına büyük dönen tekerlekler konularak, bu yöntem ile taşlar çekilerek getirilmiştir. Tüm bu taşlar nihayetinde dış bir üst daire ile düzenlenmiştir. Ve bu dairenin içinde yer alan üst bölmelere sahip 3’lü taşlardan  oluşan, ‘Trilithon’ şeklindeki at nalı uzantısında hıza alınmıştır.

Final aşaması da 1500’lerden sonra tekrar düzenlenmiştir. Yapılan bu son düzenleme günümüzde de görülebilmektedir. Taşların orijinal sayısının 60 kadar olması tahmin edilmektedir. Ancak bir kısmı kırılmış ya da yerinden sökülmüş ve başka bölgelere taşınmıştır. ‘Asılı taşlar’ olarak da anılan Stonehenge’in bugün gördüğümüz son hali, kimi kesilen ya da yok olan parçalarına rağmen, temelinde sağlam bir şekilde ayakta kalmayı başarmıştır. Ve hala bilimadamları ve pek çok çevrelerce çözülememiş muazzam bir olgu olarak yeryüzündedir.

579043_4920840222567_1392327447_n

Kendi objektifimden bir fotoğraf daha

Kişisel Notum: Stonehenge ve Salisbury kentini ziyaret etme fırsatı yakalamış biri olarak bu arkeolojik anıtın gerçekten büyüleyici olduğunu söyleyebilirim. Ziyaret ettiğim gün havanın hem güneşli hem de yağmurlu oluşu benim için orayı da mistik kılmıştır. İlk önce bilgisayarların desktop ekranlarından tanıdığım bu gizemli anıtta  gerçek bir renk ve ahenk karmaşası mevcut. Özellikle anıtın gözyüzü ile birleştiği yerde bir doğa harikasında buluyorsunuz kendinizi. Bulutların gök ile birleştiği izlenimine kapılıyor insan doğrusu…

 

 

 

 

[box_dark]KAYNAKÇA[/box_dark]

  • http://www.english-heritage.org.uk/daysout/properties/stonehenge/
  • http://www.stonehenge.co.uk

Leave a Reply