Yedi Uyurlar Efsanesi – Maraş Günleri

Anadolu, gerek ilk çağ medeniyetlerine ev sahipliği yapan coğrafi konumuyla olsun gerekse, üzerinde yaşayan insan çeşitliliğiyle bin bir efsaneye de konu olmuştur. Yedi uyurlar ise bu efsanelerden yalnızca bir tanesidir. Hayat öyle gariptir ki kendinizi hiç beklemediğiniz anda, bir tesadüfler zincirinin son halkasında, aslında her şeyin bir tesadüf kadar basit olamayacağını düşünürken bulursunuz. Benim yedi uyurlar efsanesiyle karşılaşmam da işte böyle bir zamanda oldu. Geçtiğimiz günlerde Ankara Atatürk kültür merkezinde düzenlenen Maraş günlerine yolum düştü ve mis gibi kokan yemeklerin, her taraftan gelen Pazar gürültülerinin ve pek tabi insan kalabalıklarının arasında dolaşırken Maraş’ın yöresel oyunlarını izlemek kadar yedi uyurlar efsanesinin de bir canlandırmasıyla karşılaştım. Efsanenin isminin bana oldukça tanıdık gelmesine karşın, siz güzel okuyucularım için bu efsaneyi yeniden araştırdım.

Ashab-ı Kehf külliyesi – Mersin

 

Yedi uyurlar efsanesinin tam olarak ne zaman ya da nerede ortaya çıktığı konusunda kesin bir bilgi yok. Kulaktan dolma bilgilerden oluşan efsanelerin genellikle bizi cezbeden tarafı da içlerinde sakladıkları bu küçük bilinmezliklerdir diye düşünüyorum ve sözü daha fazla uzatmadan efsaneyi aktarmak istiyorum.

Söylentilere göre, putperestliğin yaygın olduğu dönemlerde 6 genç tek tanrılı bir inanışa gönüllerini kaptırmışlardır. Fakat gençlerin bu inanışı hükümdarın kulağına gider ve hükümdar hepsinin ölüm fermanını böylece verir. Gençler inanışlarını bırakmak istemezler ama kaçmaktan başka tek çareleri ölmek kalmıştır. Bunun üzerine 6 genç kendilerine hükümdarın adamlarından kaçacak bir yer ararken dağda bir çobana rastlarlar.  Çoban gençlere dağda saklanmak üzere bir mağara gösterir ve gençlerle beraber çoban ve çobanın köpeği Kırmitte mağarada onlara katılırlar. Hükümdarın adamları mağarayı bulduklarında mağaranın ağzını yıkarak kapatmaya ve içerdekileri ölüme terk etmeye karar verirler.

Ashabı Kehf Külliyesi – Kahramanmaraş (Afşin)

  Bu sırada mağaranın içinde derin bir uykuya dalan 7 genç ve bir köpek mağaranın içinde yaklaşık olarak 300 yıl uyurlar. Uyandıklarında içlerinden birini yakındaki köye yiyecek alması için gönderirler. Dışarıya 300 yıl sonra çıkan kişi ne kadar uyuduklarından habersiz köyde elindeki paranın artık kullanılmamakta olduğunu gördükten sonra durumda bir tuhaflık olduğunu fark eder. Bu uzun yüzyıllar sırasında halkın inanışı değişmiş ve 7 arkadaşın uğruna ölmeyi göze aldığı değerler ise hak ettikleri yeri bulmuştur. Bu belkide efsanenin bizlere asıl vermek istediği mesajdır. Bir amaç ne kadar imkansız görünürse görünsün, her zaman bir mucize köşede bizleri beklemektedir.

  Köydeki bu büyük değişimleri gören gencin hareketlerinden şüphelenen satıcıda durumu başkalarına haber verir ve böylece yedi uyurlar efsanesi, halkın arasında dilden dile dolaşmaya başlar. Şehre inen genç, yeniden arkadaşlarının arasına dönmeden önce uykusunun geldiğini ve uyumak istediğini söylemiştir. Gençlerin kaldığı mağarayı bulan yerli halk mağarayı kutsal bir ibadethaneye dönüştürür ama yedi uyurları bir daha kimse görmez. Gençlerin isimleri, yerler, bazı olaylar ve uykuda kalış süresi farklı dinlerde değişiklikler gösterse de, pek çok dinin içine girmiş olan bu efsane bugün hala anlatılmaktadır.

  Gençlerin yüzyıllarca uyuduğu Ashab-ı Kehf (Eshab-ı Kehf) olarak adlandırılan ve Türkçede “mağara arkadaşları” anlamına gelen yerin ise nerede bulunduğu bugün hala kesinleştirilememiştir. İzmir (Selçuk-Efes), Mersin (Lice), Diyarbakır (Tarsus) ve Kahramanmaraş (Afşin) ile dört farklı yerde Ashabı kehf sanılan dört farklı mağara vardır. Türkiye haricinde Afganistan, Hindistan gibi farklı ülkelerde de bu efsaneye oldukça benzeyen efsanaler bulunur.         Efsanedeki bilinmezlikten dolayı mağaraların hangisinin gerçek hangisinin yanlış olduğunun bilinmesi ise zor gibi görünüyor. Ama efsanelerde ki bir başka güzellikte bu olsa gerek. Hiçbir şeyi bilemezsin. Her şey dumanlı bir sis perdesinin arkasından varlıkla yokluk arasında yaşanır. Hatta belki bizim hayatlarımızda bir efsanedir. Kim bilir?

Ankara Atatürk Kültür Merkezi – (Kırmit) 29.09.2017

   Efsaneler ve doğal güzellikler ile dolu olan Maraş şehrine ve Kahramanmaraş İl kültür ve Turizm Müdürü Seydihan Küçükdağlıya hoş sohbeti, güler yüzü ve şehrin tanıtımı adına harcadığı üstün çabaları için teşekkürü borç biliyorum. Daha nice tesadüflerde böyle güzel efsaneler, yerler ve en önemlisi de kişilerle tanışmak temmenisiyle…

 

 

Kaynakça:

http://seyahat.mynet.com/300-yillik-olumsuz-uykunun-hikayesi-yedi-uyurlar-1185718

http://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/mersin/turizmaktiviteleri/eshab-i-kehf-yedi-uyurlar-magarasi

https://seyahatdergisi.com/eshab-i-kehf-yedi-uyuyanlar-nerede-magarasi-bilgi/

http://www.haber7.com/arkeoloji/haber/895468-kurana-en-uygun-eshab-i-kehf-magarasi

http://www.sanalalemci.com/tag/7-yedi-uyurlar-eshab-i-kehf-isimlerini-ogren

https://bilgiustam.com/ashab-kehf-nerededir/

 

Leave a Reply

2 comments

  1. İlker

    Yazınız gayet güzel bir derleme olmuş. Efsanenin çerçevesini çok güzel çizmişsiniz ancak bence bu efsanenin en önemli noktası eksik kalmış. 7 uyuyanlar uyandıklarında halkı da kendi dinlerine inanır halde buluyorlar. Yani 300 yıl önce inandıkları değerlerden ötürü öldürülmek istenen bu gençler 300 sonra uyandıklarında halkı uğrunda öldürülecekleri dine tabi olarak buluyorlar. Bu güzel yazıda bunun eksik kalmaması lazım diye düşünüyorum.

  2. Albina Yılmaz

    Yaptığınız bu gerekli ekleme için siz güzel okuyucuma ne kadar teşekkür etsem azdır. Yazı ekleriyle beraber güncellenmiştir :))