YazarElif Gündemir

Nuh Tepesi: Hıçkırık ve Haykırış

 “Hatırlamaya çalışıyorum. Her bir sahnenin inceliğini tekrar tekrar kafamda canlandırıyorum, yetmiyor.” Bana göre önemli olan hikayenin farklılığı değil, nasıl anlatıldığıdır. Çünkü Haluk Bilginer’in Kış Uykusu filminde dediği gibi, “Konu her yerde var, önemli olan o konuyu çekip çıkarabilmek.” Ayrıntıların inceliği, sahnelerin içinde gizli olmalarıdır. Öyle göze batmamalı senaryo dediğin bana kalırsa. En farklı fikir bile
Devamı

Gemi denize açıldı ve “Sarmaşık” kapladı her yeri

Gerçeklikle kurguyu birbirinden nasıl ayırırsınız? Yoksa birbirinden ayrılamaz kavramlar mıdır? Turkuaz rengi gibi… Mavi ve yeşil vardır içinde. Biliriz ikisinin bir araya gelmesiyle oluştuğunu. İsteyen maviye yakın bulur, isteyen yeşile çalıyor der. Aslında her şey gözün nasıl gördüğüyle, ne ile ilişkilendirmek istediği ile alakalıdır. Neyi fazla eklersen ona göre rengi belirlemiş olursun. Tıpkı kurgunun gerçekliği
Devamı

Kadın, Sinema ve Birtakım Şeyler

Gel, Yaklaş, Biraz daha, Biraz daha gelmen gerekli Ya da dur bekle, kal orada. Uzaktan da görebilirsin. Eğer görmek istersen tabii. Neyi mi göreceksin? Kadının yerini. Kadının sesini. Kadının etkisini. Nasıl? İnsanı insana insanca anlatarak…   Herkesin hayat yönetimi, hayata bakışı farklıdır ya hani. Alice Guy Blanché da kendini sinemada bulan bir kadın. Sinema tarihine
Devamı

GATTACA: Düzeltmek bozmak mıdır?

‘İşte ben o çizgi hiç geçilmeseydi nasıl olurdu diye düşünmeyi tercih ettim ve yazmaya başladım.’ Geçenlerde bir film izledim, hayatım değişti. Yok Orhan Pamuk gibi değil, daha farklı. Filmin başlamasıyla bitmesi arasındaki bir buçuk saat bana bir ömür gibi geldi. Hatta bir ömürden de fazlası, kariyerini bu yolda çizmiş, hayatını bu yola adamış bilim insanlarını
Devamı

Klişe değil, Fikret Kızılok ve Bülent Ortaçgil

Nerden başlasam nasıl yazsam bilemiyorum. Biraz anı paylaşır, biraz günlük tutar gibi olacak belki de bu yazı. Amacım birilerini veya bir şeyleri övmek değil, amacım okuyucuları güzelliklerle buluşturmak doğrusu. Sonuçta içinde bulunduğumuz bu dünyada edindiğimiz her tecrübe bizim yanımıza kar kalıyor. Ve bunca kötülüklerin olduğu bir yerde, tutunacak şeylerin varlığını hatırlatmak belki de yapmaya çalıştığım
Devamı

Güneş Batmayan Propaganda: Collateral

Ingiliz aksanını sevenler el kaldırsın! O halde sizi İngiltere’nin göbeğine, Londra’ya götürüyorum. Daha doğrusu siz Netflix hesabınızdan ulaşıyorsunuz bahsedeceğim mini diziye. Mini diyorum çünkü yalnızca dört bölümden oluşuyor. Sezon sezon izlemeye doyamadığınız dizilerin tam tersi anlayacağınız. Ya da uzun dizilerden sıkılanların ilgisini çekecek türden olabilir. Dört gün, dört gece ve son… Karşınızda Collateral! Vatanseverliği silah
Devamı

Sarayın Gözdesi: Kraliçem Çok Yaşa!

Sonları güzel olan filmden korkmayacaksın! Son zamanlarda beyaz perdede karşılaştığım en çarpıcı sonlardan biri ve karşınızda The Favourite. Ya da en iyisi biz ona Sarayın Gözdesi diyelim. Eğer sinemada absürt dram diye bir tür olsaydı, şüphesiz ki bu filmi oraya yerleştirirdim. Genel bir bilgi vermeyle doyamayacağınızdan emin olarak öneriyorum, bu filme gidin. Ama önce ben
Devamı

Untermenschen: Nazi Perdesi

Kendine has ”distopik” dünyasını araladığımız dizi Netflix yapımı Black Mirror. Geçmiş ve günümüzden yararlanarak olası gelecek hikayeleri yaratıyor ve haliyle ortaya Black Mirror çatısı altında uzun metraj film tadında dizi bölümleri çıkıyor. “Ehh hemen anlatma, dur da biz bakalım” diyenler için bknz:  Man Against Fire. Türkçe adıyla Acımadan Öldürmek… Peki kim kimi öldürüyor yoksa bu
Devamı

Duygusal Portre: ROMA

Bizimkisi bir aşk hikayesi, siyah beyaz film gibi biraz. Bu hikaye kadınların hikayesi. Roma mahallesinde yaşayan iki kadının hayata farklı yerlerden tutunma hikayesi. Filmin senaryosunu, yönetmenliğini ve hatta görüntü yönetmenliğini üstlenen Meksikalı Alfonso Cuarón’un hikayesi. Cuarón kendi çocukluğunun geçtiği Roma mahallesinden esinlenerek bir dünya kurguluyor. Bu dünyanın içine sokakları, evleri, çocukları ve kadınları yerleştiriyor. Bizlerse
Devamı

ve Top Ağları Deldi…

“Yerdeydim ve avuçlarım kızgın kömür parçalarını tutmuşum gibi yanıyordu. Sağ yanıma gelen şutu hala nasıl olduğunu anlayamadığım bir refleksle kurtarmıştım. O an Lefter’in sözü duyuldu: ‘Tamam, bulduk! Kaleye Sunay geçecek.’” Kaleye geçecek kişi ileride isminin önüne birden fazla ünvanı koyacak birisi. Tiyatrocu, yazar, şair, müzeci, araştırmacı, koleksiyoncu ve Büyükadalı forvet Lefter Küçükandonyadis’in de dediği gibi
Devamı

Kendiniz İçin “İşe Yarar Bir Şey” Yapın

Çello sesi geliyor üst kattan. Rüzgarın dokunuşları perdeyi sürüklüyor açık pencereden. Biri oturuyor odanın orta yerinde. Oturmayı kendi seçmemiş, mahkum edilmiş o koltuğa. Dışarıyı izliyor. Düşler kuruyor. Düşlerinden birisi de “ölmek”. Neden mi? Neden bir insan ölmek ister, neden? Yavuz istiyor işte. Birileri ölmeyi seçerken birileri de yaşamayı seçer. Sarılır geleceğine, hayallerine. Daha aydınlıktır önündeki
Devamı

Bir Katil Ressam Kafası: CARAVAGGIO

Michalangelo Merisi da CARAVAGGIO İtalyan bir ressamdır. En azından arama motoruna yazdığınızda karşınıza çıkacak ilk bilgi bu. Barok sanat akımının öncüsü tabiri caizse ilk büyük sanatçısı olur. “Barok nedir, yenilir mi?” gibi soruları da az sonra cevaplayacağım. Adını dedesinden değil, doğduğu Cremona bölgesinin Caravaggio kasabasından almıştır. Şehrin İtalya’da olduğu ve hikayenin on yedinci ve on
Devamı

Bir Kelime, Birden Fazla Hikaye: İnsan

İnsan…  Mükemmeli arayan ama mükemmellikten bir o kadar uzakta olan. İnsan. Sevgiyi anlamlandırdığı şekilde yaşamaya çalışan. Ve insan, her hikayede biraz kendini bulan, kendi hikayelerini yaratan. Nereden baktığınıza göre değişen bir yapısı var insanın. Zihnin ve kalbin birlikte hareket etmeye çalıştığı bir bedenin içinde sıkışıp kalmış. Kelimenin kendisi bile tek bir anlama çıkmıyor, çıkamıyor. Biyolojinin
Devamı

Müzede Bir KARE

“Herhangi bir objeyi, mesela çantanızı, müzeye koyup sergilesek, bu onu sanat yapar mı?” İsveç’teki sanat müzesinin bu ayki konuğu sizsiniz. İçeri girdiniz; serin bir hava ve yüksek duvarlar… Sizi müzenin yakışıklı müdürü karşılıyor. Hava biraz ısındı değil mi? Konuşması ve bilgili tavırları ilginizi çekti. Müzenin ortamına aşina olmayan siz, başta biraz gergindiniz. Daha sonra yeni
Devamı

Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak

Makarna demeden İtalya’yı anlatmak, İtalyanca bilmeden bir İtalyanı anlamak… Bu söylediklerim basmakalıp düşüncelerin ötesinde göründü değil mi? Ben de zaten sizlere öyle bir film anlatacağım, ezberleri bozacak türden. Şimdilerde oyunculuğunun doruklarında olan İsmail Hacıoğlu’nun doğallığını ve yeteneğini sonuna kadar görebildiğimiz bir film. Aynaya bakınca böyle yaşlanmak da mı varmış diyebileceğimiz bir başrol: Claudia Cardinale. Sahiden
Devamı

Dünyaya Düşen Bowie

Sizlere dünyaya gelen insanlar arasından David’in “kısa” hikayesini anlatacağım. Herhangi bir David gibi gözükebilir; ancak O, son yüzyılın en sıra dışı insanlarından biridir. Bana kalırsa sadece sıra dışı demek yetmez. İlham ve heyecan verici, tutkulu bir sanatçıdır kendisi.  “Dır” diyorum çünkü artık ayakları bu dünyada yürümüyor olsa da elini eteğini buralardan çekmiş diyemeyiz. Kendi adıma
Devamı

Yüzyıllık “Öpücük”

20. yüzyıl her dalda modernleşmenin etkili bir şekilde görüldüğü bir yüzyıldır. Sanat ve teknoloji de bu modernleşmeden payını yüksek ölçüde almıştır. Her ikisi de geçmişten ve günümüzden etkilenmeden üretim yapamayacak birer daldır. Çünkü insanlık ilk olarak yakın geçmişinden yararlanmaya eğilimlidir. Bu sebeple yeni bir yapıtı, tabloyu veya icadı üretmeden önce kafalar bir kere dönüp geriye
Devamı