Tarih Sayfalarından Fırlama Bir Çocuk: Onfim

Tarih Sayfalarından Fırlama Bir Çocuk: Onfim

1929’da Rusya’nın en eski kentlerinden olan Novgorod’da, adından çok bahsettirecek
bir kazı başlar. Novgorod, killi toprak üzerine kurulmuş olmasının sayesinde yaklaşık 130 bin
arkeolojik eseri asırlarca neredeyse mükemmel durumda korumayı başararak 20. yüzyılın
belki de en önemli keşfine tanıklık eder: 700’den fazla el yazması! 11. ve 15. yüzyıllar
arasında kaleme alındıkları düşünülen, huş ağacı kabuğu anlamına gelen bereste üzerine
işlenmiş bu yazılara ve çizimlere gramota adı veriliyor. Gramota’ya cinsiyet, yaş, toplumsal
sınıf vs. fark etmeksizin halkın her köşesinde rastlananılabilmesi, Novgorod’un çok yüksek
bir okuryazarlık oranına sahip olduğunu işaret ediyor. Çoğu muhasebe, dini söylemler veya
ikili ilişkilerdeki anlaşmazlıklar konulu olan gramoty, geçtiği dönemin sosyal hayatına ışık
tutmakla beraber çok ilginç bir tarihi şahsiyeti de tarihin tozlu sayfalarından günümüze
ulaştırıyor: 7 yaşındaki küçük Onfim.

Bilinen 17 gramota’nın sahibi Onfim, tahminen 1260’lı yıllarda yaşamış sıradan bir
erkek çocuğuydu. Her çocuk gibi onun da yazı çalışmaları yapması ve dini merasimlere
katılması bekleniyordu. Yine her çocuk gibi Onfim de bazen ödevlerine odaklanmakta biraz
zorluk çekiyor olmalıydı, öyle ki günümüze ulaşan ev ödevlerinde yazı çalışmalarının yanı
sıra kurduğu fantastik hayalleri de tasvir etmiş. Ayrıca Onfim’in tasvirlerinde yer alan insan
figürleri, atlar ve savaş sahneleri hem imaj hem de düşünce tarzı olarak günümüz
çocuklarının çizimlerine şaşırtıcı benzerlikleriyle de dikkat çekiyor.

200 numaralı gramota

Bütün çalışmalarını özetleyici nitelikteki 200 numaralı gramota’yı inceleyelim. Sağ
üst köşede yazı çalışması yapmış olduğu bu eserde, at üstünde düşmanlarıyla savaşan bir figür
görebiliyoruz. Atın üstünde hayal ettiği kişinin kendisi olduğunu ise attığı imzadan anlıyoruz,
yani “ОНѲИМЄ (Onfime)”. Genellikle yapıtların ulvi değerlere adandığı ve imzalanmadığı dönemlerde bu oldukça sıradışı -biraz da çocukça- bir uygulamaydı.

199 numaralı gramota

199 numaralı gramota’da ise kurduğu hayali “Ѧ ЗВѢРЬ (Ben canavarım.)” sözleriyle ifade
etmiş. İliştirdiği kutucukta “Onfim’den Daniel’a selamlar” göndermeyi de unutmamış.
Genellikle savaş sahneleri yaratmaya meraklı olsa da Onfim bu çiziminde tahminen arkadaşı
olan Daniel ile oynadığı bir oyuna yer vermiş.

Onfim ve figür

Bahsetmek istediğim son gramota ise Onfim’in karakteristik savaş ve kahramanlık temalı
çalışmalarına kıyasla oldukça sakin. Sadece, babası ve kendisi olduğu düşünülen yan yana iki
figürü resmetmiş. Sonuçta Onfim de babasına hayranlık duyan, hatta belki büyüdüğünde
babasına benzemek isteyen sıradan, küçük bir çocuktu.

Çoğu yazar ve tarihçi, bu çizimleri fazla edebi veya sosyolojik değere sahip olmayan,
ebeveynlerin buzdolabına astığı çocuk resimlerinden farksız görmekle beraber tek çarpıcı
yanının sevimliliği olduğu görüşünde de birleşmişler. Ancak Onfim’in resimlerin değeri
onlara nasıl yaklaştığınıza bağlı. Tarihin sunduğu bu gibi bölük pörçük anılar, bugünden 7 asır
önce yaşamış bir çocuğun gündelik hevesleriyle bağ kurabilmeyi mümkün kıldığı gibi bundan
7 asır sonra da kendi bırakacağımız izler vasıtasıyla varlığımızı sürdürebilmemiz adına
iyimser bir bakış açısı sunuyor. Zamanda geriye gidip karşımızda birini bulabilmek çok nadir
yaşanan bir olaydır ancak anlaşılıyor ki Onfim, oralarda bir yerde huş kabukları ve sivri
kalemleriyle hepimizi askercilik oynamak için beklemekte.

Kaynakça
 Yanin, Valentin L. The Archaeology of Novgorod. Scientific American, 1990
 https://en.wikipedia.org/wiki/Onfim
 https://lithub.com/onfim-wuz-here-on-the-unlikely-art-of-a-medieval-russian-boy/
 http://www.goldschp.net/SIG/onfim/onfim.html

Leave a Reply