İşgal Altındaki Kırım

Karadeniz’in üstündeki komşumuz Ukrayna, doğusunda süren iç savaş ve Kırım’ın Rusya tarafından işgali meseleleri nedeniyle bir hayli karışık. Lakin meseleler bir süredir, belki olayların uzun süredir devam etmesi ve sorunların çözümsüz kalmasının da etkisiyle gündemden düşmüştü. İşte bu noktada 14 Aralık’ta, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Üçüncü Komitesi’nde, Kırım’daki insan hakları durumunu konu alan güncellenmiş karar tasarısının kabulü ile Kırım’ın işgali tekrar gündeme geldi. Karar 70 evet, 26 hayır ve 76 çekimser oyla kabul edildi. Karar, tevafuk ettiği ay itibarıyla da Kırım Türklüğü için ayrı bir öneme haiz. 9 Aralık 1917’de toplanan Kırım Tatar Milli Meclisi bu ayda, 26 Aralık’ta Kanun-u Esasi’yi kabul etmiş ve yine aynı tarihte Kırım Ahali Cumhuriyeti’ni  ilan etmişti yani Kırım 1783’ten o günlere kadar süren işgale karşı bağımsızlığını ilan etmiş, çarlığı yenmişti.

Şimdi ise BM kararı ve Kırım meselesine biraz eğilelim. Karar, Kırım Tatar Meclisi’ne yasağın kalkması, bölgede Ukraince ve Tatarca eğitim imkânı sağlanmasının gerektiği ve bölgeye uluslararası kuruluşların ulaşabilmesinin gerekliliği gibi meseleleri ele alıyor ve Kırım’ın Ukrayna tarafından geri alınması noktasında önem arz ediyor. Ayrıca BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin raporu da bölgedeki insan hakları ihlallerindeki artışa dikkat çekiyor. Tüm bu sorunlar ise Rusya’nın Kırım yarımadasını işgali ile başladı, 2014’te, önce Rus ayrılıkçılar Kırım’da, meclis başta olmak üzere kamu kurumlarını işgal etti,  tertip edilen gayrimeşru bir referandumla Rusya’ya katılma kararı alındı ve Kırım Rusya tarafından işgal edildi. İşte Rusya burada hareketlerini meşrulaştırmak için Kırım’da bir “İslami” terör sorunu, Hizbuttahrir davası icat etti ve Rusya olmaksızın bu işin çözülemeyeceğine yönelik propagandasına da tam gaz devam ediyor. Buna delil olarak da Suriye’deki başarılarını(!) göstererek radikal örgütlerle mücadelede bir marka imajı oluşturmaya çalışıyor.

Kırım Tatar Milli Kurultayı’nın 100.Yılı Paneli, Kırım Haber Ajansı

Rusya’nın baskısı sebebiyle yarım adadan bilgi almak ise bir hayli zor. İçeriye girişler çok kısıtlı ve bilginin dışarıya çıkışına da ciddi engeller söz konusu. Basın mensuplarına bilgi vermek şöyle dursun basit Facebook paylaşımları ile işgalcileri eleştirmek dahi suç sayılabiliyor. Kırım Tatar Milli Kurultayı’nın 100. yıldönümü vesilesiyle 16 Aralık’ta, Ankara, Milli Kütüphanede gerçekleştirilen panelin konuşmacılarından Ukrayna Enformasyon Bakan Yardımcısı Emine Cepparova ise konuyla ilgili şunları söyledi:

Kırım’daki işgalci rejim Kırım’da bulunan 60 basın yayın organını kapattı. Kırım’daki işgalciler basın mensuplarını çalıştırmıyorlar. Facebook’taki paylaşımlarından dolayı bile birçok insan para ve hapis cezasına çarptırıldı.”

Ukrayna bu durum karşısında bölgeye abluka uygulamak gibi tedbirlere başvursa da bunun başarılı olduğunu söylemek pek de mümkün değil. Ayrıca Ukrayna’nın Rus propaganda gücüne karşı pek imkânı yok, maalesef Ukrayna yöneticileri bölgedeki Tatarların önemini işgal sonrası anlayabildiler lakin bir hayli geç kaldılar. Bunlara ek olarak başlarında bir de iç savaş var. Anlayacağınız Ukrayna’nın mücadele gücü iki cepheye bölünmüş durumda. Tabii Ukrayna’daki iç savaşla kıyaslandığında uluslararası platformlarda Kırım’ın işgali meselesi ikinci planda kalıyor. İşte bu noktada Kırım meselesinin unutulmaması ve Rusya’nın uluslararası alanda elinin zayıflatılması için bu karar bir hayli önemli. Bu karar ve Avrupa Parlamentosu ile gerilen Rusya ilişkileri Rusya’nın AP üyeliğini de riske atıyor. Tabii ki bu gerilim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmaması, insan hakları ihlalleri raporlarının incelenememesi gibi sebeplerden hâsıl oluyor.

Onaylanan karar ne kadar Rusya’yı köşeye sıkıştıracak yahut Kırım’ın derdine ne kadar çare olacaktır söylemek zor olsa da daha çok adım atılması gerektiğini söyleyebiliriz zira Rusya ekonomik ve siyasi anlamda ciddi sıkıntılar yaşamadığı müddetçe yarımadadaki işgali sonlandırmayacak bilakis suni gündemlerle uluslararası toplumu meşgul edecektir. Sözlerime ise aynı düşünce ve duyguları paylaştığım gerekçesiyle Hakan Kırımlı’nın panelde kullandığı ifadeler ile hitam vermek istiyorum: “Kırım Tatar olmaktan şeref duyuyorum. Hiçbir millet bir diğerinden ne üstündür ne alçak. Kırım Tatar halkı çarlığı yendi, Sovyetleri yendi ve Putin rejimini de muhakkak ve muhakkak yenecektir.”

 

Kaynakça

http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-41385463

http://qha.com.ua/tr/toplum/ankara-da-quot-kirim-tatar-milli-kurultayi-nin-100-yili-paneli-quot/163155/

http://qha.com.ua/tr/toplum/sevgil-musayeva-tahminlere-gore-kirim-a-50-bin-rus-yerlestirildi/163161/

Kapak fotoğrafı, http://aa.com.tr/tr/turkiye/rusyanin-kirimi-isgali-protesto-edildi/528365

 

Leave a Reply