Bir Ülkeyi Maketlere Sığdırmak

“Yaz tatilinde yapılacak en güzel etkinlik ne?” diye soracak olursanız, hiç şüphesiz “Gezmek” derim. Gezmek; daha önce görmediğim gerek tarihi, gerek doğal güzellikleri görmek beni her zaman heyecanlandırmıştır. Yurt dışı gezilerini ve başka kültürleri tanımayı her ne kadar sevsem de, önceliğim her zaman kendi ülkem olmuştur. Doğal ve tarihi güzelliklerini saymakla bitiremeyeceğimiz ülkemizin her toprağını adım adım gezmek henüz kendi adıma mümkün olmadı. Onun yerine, şimdilik bu güzelliklerin minyatür versiyonlarını gezip inceleyebileceğimiz Miniatürk’e gittim ve bu yazıda da size Miniatürk’ten bahsedeceğim. Miniatürk, adından da anlayabileceğiniz üzere Türkiye’deki önemli eserlerin minyatür maketlerinin sergilendiği bir müze.

Artemis Tapınağı (İzmir) 

İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan Miniatürk’e Taksim, Şişli, Eminönü, Mecidiyeköy ve Sultanahmet’ten kalkan İETT otobüsleri ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Otobüs durağı müzenin hemen önünde olduğu için yürümek zorunda kalmayacaksınız. Maalesef Miniatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na değil, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olduğu için burada Müzekart geçerli değil. Ancak giriş fiyatları oldukça uygun. Öğrencilere 3, tam 7,5, yabancı uyruklular için de 15 lira. Ancak öğrenci kartınızı yanınızda bulundurmanız gerekiyor; internetten not dökümü vs. göstererek öğrenci bileti alamıyorsunuz, bunu acı bir şekilde deneyimledim.

Peri Bacaları (Nevşehir)

Miniatürk’e ilk girdiğinizde maketlerden oluşan bir ülkeye giriş yaptığınızı hissedeceksiniz. 60 bin metrekareye kurulan Miniatürk’te Türkiye’nin her yerindeki gerek doğal, gerek tarihi güzellikleri gezme ve inceleme şansı bulacaksınız. Her eseri inceledikten sonra gidip o eserin gerçeğini yerinde görmek isteyeceğinizden emin olabilirsiniz. Ayrıca, her eserin önünde eserin tarihini ve önemini anlatan yazılar bulunuyor. Tüm alanı hakkını vererek gezmek rahat iki-üç saatinizi alıyor ve unutmayın ki Miniatürk açık hava müzesi. Bu yüzden eğer havaların çok sıcak olduğu yaz aylarında gidecekseniz şapkanızı asla unutmamanızı tavsiye ederim. Gezmeye başlamadan önce hemen girişteki restorandan birkaç şişe su almayı unutmayın; açık havada insan o kadar gezince ister istemez susuyor ve her seferinde restorana kadar gidip su almak sinir bozucu olabilir.

Bursa Ulu Cami

Miniatürk’teki en dikkat çekici eserlerden birisi kuşkusuz 15 Temmuz Şehitler Köprüsü. Minyatür köprü üzerinden yürüyerek geçebileceğiniz kadar büyük bir şekilde yapılmış ve bu benim oldukça hoşuma gitti. Köprünün diğer ucunda yediğim en lezzetli dondurmalardan birini satan tatlı mı tatlı bir Maraş dondurmacısı var. Onunla ayaküstü sohbet etmeyi ve dondurmasından yemeyi de sakın unutmayın. Miniatürk’ü gezmek üstte de bahsettiğim üzere oldukça yorucu olabiliyor ve dondurmanızı alıp on beş dakikalık gibi bir süre için gölgelik alanda dinlenmek gezinin geri kalanı için size de enerji verecektir.

Miniatürk’te Türkiye’de bulunan eserler var dedim ki bu doğru. Ancak yurt dışı eserlerinden bahsetmemek olmaz. Miniatürk’ün sol tarafında bir arada bulunan yurt dışı eserleri Türkiye ve İslam tarihinde önemli bir yeri olan ancak günümüzde Türkiye sınırları içinde bulunmayan eserleri kapsıyor. Bu eserlerden ikisi: Atatürk’ün doğduğu ve şu an Yunanistan sınırları içerisinde bulunan “Atatürk’ün Evi” ve İslam’ın ilk kıblesi olan, Müslümanlar için oldukça büyük bir önem arz eden ve günümüzde Kudüs sınırları içerisinde yer alan “Mescid-i Aksa”.

Atatürk’ün Evi (Selanik) ve Mescid-i Aksa (Kudüs)

Eğer yolunuz İstanbul’a düşerse Miniatürk’e uğramanızı kesinlikle tavsiye ederim. Tarihe olan ilginiz canlanacak; Türkiye’nin her şehrini, sergilenen maket eserlerin gerçeğini görmek için karış karış gezmek isteyeceksiniz. Ayrıca diğer müzelere kıyasla gayet uygun bir fiyata hem eğlenceli hem de öğretici bir gün geçirmiş olacaksınız.

Leave a Reply