Kopenhag’ın Özgür Kasabası: Christiania

Bu yazıda sizlere bir başarıdan söz etmek istiyorum, bir kasabanın bulunduğu ülkenin ve Avrupa Birliği’ni reddederek kırk dokuz yıldır var olma başarısından.

Christiania, Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da, yaklaşık 34 hektarlık bir alanda bulunuyor. Sürekli kartpostallarda gördüğümüz Nyhavn Kanalı’na yaklaşık on beş dakika yürüme mesafesi uzaklıkta, oldukça merkezi bir yerde. Şehir, 1971 yılında hippilerin ve işsiz gençlerin terk edilmiş askeri kışlalara yerleşmesiyle oluşuyor; bu insanlar zamanla kendi kurallarını koyarak bohem bir yaşayış biçimini benimsiyorlar. Avrupa Birliği’ni ve kurallarını tamamen reddediyorlar, hatta bölgeden çıkarken sizi “Şu an AB bölgesine giriyorsunuz.” yazılı bir tabela ile Kopenhag’a uğurluyorlar.

christiania now you are entering eu ile ilgili görsel sonucu

Christiania’da yasak olan iki şey var; koşmak ve fotoğraf çekmek. Temmuz 2012’ye kadar Christiania, Danimarka hükumeti tarafından resmi bir bölge olarak tanınmıyordu ve bu tarihe kadar yerel halkın başı polis baskınları yüzünden çok ağrımış. Koşma eylemi bu bölge içinde tamamen polis baskınlarıyla özdeşleştiği için bu yasak getirilmiş. Şu anda kendi bayrağı, anayasası ve para birimi olan Christiania’da etraf grafitiler ve ahşap evlerle dolu. Yerel halk kendi besinini kendi yetiştirdiği için de organik ürünler satan marketler de mevcut. Christiania’nın 900’e yakın bir yerel nüfusu bulunuyor.

christiania flag ile ilgili görsel sonucu

Christiania yerlileri komün hayatı sürüyor diyebiliriz; vatandaşların vergi ödeme zorunluluğu yok ve elde edilen gelir -ki gelirin çoğunluğu bölgeyi ziyaret eden turistlerden geliyor- ortak bir kasada toplanıyor. Ayrıca her ne kadar keyif verici madde kullanımı ile özdeşleşmiş olsa da yerel halkın aşırı dozdan kaynaklanan ölümlerinden sonra Christiania’da kokain ve metamfetamin gibi ağır uyuşturucuların kullanımı tamamen yasak, sadece kenevir kullanımına izin var.

christiania cocaine ile ilgili görsel sonucu

Bölgeyi gezerken halkın ne kadar rahat ve sakin bir hayat sürdüğünü çok iyi anlıyorsunuz. Kimse telaşlı değil, kimse bir yerlere yetişmeye çalışmıyor. Herkes oldukça misafirperver ve güler yüzlü. Oldukça turistik bir bölge olan Christiania’da eğer yolunuz düşerse yarım gününüzü geçirebilir ve dünyada eşi benzeri olmayan bu atmosferin tadını çıkarabilirsiniz. Gündüzleri vaktini üretim ve satışla geçiren yerel halk, akşamları bir araya toplanarak müzikli eğlenceler düzenliyor. Bu özgür ruhlu bölgede araba ve silah kullanımı kesinlikle yasak. Çevreye oldukça duyarlı olan bu bölgeye motorlu taşıtlar kesinlikle giremiyor.

Christiania kulağa güzel bir rüya gibi geliyor, belki de bu kadar büyülü olma sebebi yerel nüfusun az olmasıdır. Zira Christiania düzenin bozulmaması için dışarıdan vatandaşlık almak isteyen bireylere çok sıcak bakmıyor. Siz yine de yolunuz düşerse Nyhavn Kanalı’nın gördükten sonra Danimarka’nın soğuk ama insanı boğmayan havasında on beş dakika yürüyüp bu özgür ruhlu kasabanın tadını çıkarın.

Leave a Reply